Kurumumuzun 3 Aralık Dünya Engelliler Günü münasebetiyle Milli Eğitim Bakanlığına bağlı tüm özel ve devlet okullarında ortaöğretim (lise) düzeyinde öğrenim gören öğrencilerin katılımıyla “Engelli Hakları” konulu karikatür, öykü ve şiir yarışmasında dereceye giren eserler, çevrimiçi düzenlenen etkinlikle ilan edildi. 3 farklı dalda dereceye giren eserlere dizüstü bilgisayar, tablet ve akıllı saat hediye edildi.
Program Başkan Süleyman Arslan’ın konuşmasıyla başladı.
“COVİD süreci aslından bir şekilde hepimizi engelli hale getirdi”
Konuşmasına pandemi döneminin zorluklarına yönelik tespitlerle başlayan Arslan, “COVİD süreci aslında bir şekilde hepimizi engelli hale getirdi. Şu an hepimiz engelliyiz. Engelliliğin ne demek olduğunu böylece anlamış oluyoruz Ancak bir yandan da engelleri hep birlikte aşıyoruz. Aradaki engelleri aşacak fırsatlar bir şekilde çıkıyor; tıpkı çevrimiçi buluşma imkanlarının geliştirilmesi gibi” diye konuştu.
Kurum görevlerinden birisinin de engellilerin haklarının korunması ve geliştirilmesi olduğunu vurgulayan Arslan, bu konuda bilinç arttırmak kamuoyu oluşturmak, bilgilendirmek, herkesin farkındalığını sağlamanın tüm topluma düşen bir sorumluluk olduğunu vurguladı. Arslan, “Bu kapsamda idarelerin ve özel sektörün engellilere yönelik ayrımcılık yapmalarının önüne geçilmesinin önemine de değindi.
“Engellilik tüm toplumun, insanlığın birlikte yüzleşmesi gereken bir gerçektir”
Gündelik hayatta herkesin engelli adayı olduğunu belirten Başkan Arslan, doğuştan olabildiği gibi şu an çok sağlam da olsa herkesin bir müddet sonra engelli konumuna düşebileceğini hatırlattı. Arslan “Bunun için engellilik tüm toplumun, insanlığın birlikte yüzleşmesi gereken bir gerçektir. Engellilerimize yönelik sorumluluklarımız bulunuyor” diye konuştu.
Kurumunun engellilik temelinde aldığı ihlal kararlarından da örnekler veren Arslan, gerek Anayasada gerekse BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmede düzenlemeler olduğu gibi TİHEK Kanunundaki engellilere yönelik ayrımcılığa ilişkin özel düzenlemelere de dikkat çekti. Arslan ayrıca kanunen verilmiş tüm haklardan engellilerin de yararlanmaları için gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini, bu düzenlemelerin yapılmamasının da bir ayrımcılık yasağı yasağı ihlali olduğunu vurguladı
“İnsanların tasnif edilmediği çeşitli yönleriyle ayrımcılığa tabi tutulmadığı, etiketlenmeden yaşayabilecekleri güzel bir toplumsal hayata erişmek, önce insanların zihinlerindeki bariyerleri aşmakla mümkündür”
Kurul ve yarışma jürisi üyesi Hıdır Yıldırım da insan hakları bilincinin arttırılmasına yönelik çalışmalarda TİHEK’in en yakın işbirliği sağlayacağı kurumun Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu, Bakanlık üzerinden gelecek nesillere ulaşmanın mümkün olabileceğini vurguladı.
Yıldırım, “İnsanların tasnif edilmediği çeşitli yönleriyle ayrımcılığa tabi tutulmadığı, etiketlenmeden yaşayabilecekleri güzel bir toplumsal hayata erişmek, önce zihinlerdeki bariyerleri aşmakla mümkündür” diye konuştu.
TİHEK Kurul Üyesi Mehmet Altuntaş ise yarışmacılara engelli haklarıyla ilgili eserlerinde gösterdikleri cesaret nedeniyle tebrik ederken, Kurul ve Yarışma Jürisi üyesi Dilek Ertürk de aynı zamanda görme engelli bir bürokrat olarak yaşadığı zorlukların kendisini önyargılar kadar yormadığını belirtti.
“Einstein’ın da dediği gibi önyargıları parçalamak atomu parçalamaktan zor; bu da tecrübeyle sabit”
Ertürk, görme yetisini kaybetmesinin ardından hem kendisinin hem ailesi bakımından son derece zorlu bir maraton başladığını, eğitim hayatı boyunca ailesinin ve arkadaşlarının desteğiyle başarıya ulaştığını vurguladı. .Ertürk bunlara rağmen bu zorlukların hiçbirinin kendisini önyargılar kadar yormadığını söyleyerek “Einstein’ın da dediği gibi önyargıları parçalamak atomu parçalamaktan zor; bu da tecrübeyle sabit. “ diye konuştu.
“Bir engelli gördüğünüzde onun engeline değil, verimliliğine, üretkenliğine odaklanmalıyız. Sahip olduğu olumlu yanların ortaya çıkması için zemin ve fırsatlar sağlamalıyız“
Engellilik boyutunda ailelerin yaşadığı sıkıntılara da değinen Ertürk bürokrasinin, STK’ların ve devletin engelli ailelerinin yüklerini hafifletmesi gerektiğini bakış açılarımızın değişmesinin şart olduğunu vurguladı. Ertürk “Bir engelli gördüğümüzde onun engeline değil, verimliliğine, üretkenliğine odaklanmalıyız. Sahip olduğu olumlu yanların ortaya çıkması için zemin ve fırsatlar sağlamalıyız“ diye konuştu.
Konuşmaların ardından ödül kazanmaya hak kazanan eserler ve sahipleri takdim edildi.
Program kaydını buradan izleyebilirsiniz: