Doğuştan veya sonradan meydana gelen hastalıklar veya kaza sonucu oluşan sakatlıklar öne sürülerek, toplumsal/ yönetsel tutum ve tercihler sonucu yaşamın birçok alanında kısıtlanan ve engellerle karşılaşan kişiler, Dünya Sağlık Örgütünün güncel verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık % 16’sını oluşturmaktadır. Türkiye nüfusunun ise % 12,29’unun en az bir engeli bulunmaktadır. Ülkemizin ve dünya nüfusunun önemli bir kısmını oluşturan engelli bireyler, toplumsal hayata katılma noktasında çeşitli sorunlar yaşamakla birlikte bu sorunlar arasında en temelleri; Birleşmiş Milletler (BM) 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde sağlık, eğitim, istihdam, ulaşıma erişim, özellikle kadın engelli bireylerin maruz kaldıkları kesişimsel ayrımcılıklar ve eşitsizlikler olarak ifade edilmiştir.
Sosyal devlet olmanın gereği olarak Türkiye, engelli haklarının korunması ve geliştirilmesi için birçok norm ve mekanizmayı hayata geçirmiştir. Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme (EHİS) ve İhtiyari Protokol’e taraf olunmuş; ulusal düzeyde anayasa ve kanunlar başta olmak üzere konuyla ilgili birçok düzenleme kabul ya da revize edilmiştir. 7 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun, engelli bireylerin topluma diğer bireylerle tam ve eşit katılımını amaçlamakta ve eğitim, sağlık, rehabilitasyon, istihdam, sosyal güvenlik ve bakım ile erişilebilirlik alanlarında düzenlemeler içermektedir.
Temel misyonu insan onurunu esas alarak kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi olan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), engelli bireylerin, temel hak ve özgürlüklerinin etkin biçimde güvence altına alınarak toplumsal hayata diğer bireylerle eşit koşullarda tam ve etkin şekilde katıldığı bir dünya temennisiyle 10-16 Mayıs Engelliler Haftası’nı kutlamaktadır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.