Uluslararası Ceza Mahkemesi; soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ile saldırı suçunun faillerini yargılamak ve hesap verebilirliği sağlamak amacıyla kurulan uluslararası yargı yetkisine sahip mahkemedir. Filistin Devleti 1 Ocak 2015’te işgal altındaki Filistin topraklarında işlenen suçların soruşturulması amacıyla 13 Haziran 2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yargı yetkisini tanıyarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kurucu belgesi olan Roma Statüsü’ne taraf olmuş ve İsrail’e karşı 7 Ekim öncesinde bir yargılama süreci başlatmıştır.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılama sürerken 7 Ekim 2023’ten itibaren İsrail’in Filistinli sivillere yönelik saldırıları başlamıştır. Hastaneler, eğitim kurumları, ibadet yerleri ve çadırlar ayrım gözetilmeksizin saldırıların hedefi olmuş, Gazze halkı soykırıma varan sistematik şiddet eylemlerine maruz kalmıştır. Gazze’de gerçekleştirilen ve soykırım amacı taşıyan şiddet eylemleri bölgede ciddi bir insani krize yol açmakta; uluslararası insancıl hukuk gereği çatışmaların yıkıcı etkilerinden korunması gereken sivil nüfus bu saldırıların merkezinde kalmaktadır. Başta kadın, yaşlı ve çocuklar olmak üzere binlerce kişi hayatını kaybetmiş, on binlerce kişi yaralanmış ve bir milyondan fazla kişi ise yerinden edilmiştir.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, 7 Ekim sonrasında yaşanan olaylar neticesinde soruşturmanın kapsamının genişleteceğini duyurmuştur. Bu bağlamda Roma Statüsü’ne taraf beş devlet, Gazze’de yaşananları Savcılığa havale etmiştir. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan, 20 Mayıs 2024 tarihinde Mahkeme’den İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar işlediklerine ilişkin makul gerekçeler olması sebebiyle yakalama kararı çıkarılmasını talep etmiştir.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, 20 Mayıs 2024 tarihli yakalama talebine ilişkin kararını 21 Kasım’da vermiştir. Söz konusu kararda Gazze'de savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar işlediklerine ilişkin makul gerekçelerin bulunması sebebiyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında yakalama kararı alınmıştır. Ayrıca İsrail'in yargılama yetkisini kabul etmemesinin yargılamaya engel teşkil etmediği belirtilmiştir.
Mahkemenin 21 Kasım tarihli Binyamin Netanyahu ve Yoav Gallant hakkında çıkarılan yakalama kararı ile Filistin'de yaşanan savaş suçu ve insanlığa karşı suçların tüm dünyaya duyurulması ve uluslararası ceza adaletinin sağlanması açısından önemli bir adım olarak görülmektedir. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu olarak bu kararı olumlu karşılıyoruz. İsrail tarafından Gazze’deki sivil halka yönelik sistematik ve yaygın bir şekilde gerçekleştirilen ve Roma Statüsü kapsamında savaş suçu teşkil eden saldırıları bir kez daha telin ediyor, Statü’ye taraf devletlerin ilgili kararı uygulamaya ve uluslararası toplumun tüm aktörlerini Filistin topraklarında devam eden hak ihlalleri karşısında daha etkili bir rol üstlenmeye davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.