e-Başvuru
Erişilebilirlik Menüsü
İnsan Hakları Hukuku Açısından Afet Dönemlerinde Hassas Gruplar Uluslararası Sempozyumu
İnsan Hakları Hukuku Açısından Afet Dönemlerinde Hassas Gruplar  Uluslararası Sempozyumu
07.04.2023
A- A+

Deprem, sel gibi doğal afetler ile savaş gibi çatışma ortamları aileler, daha genel anlamda toplumlar için yıkıcı etkiler doğurmaktadır. Bu etkiler iş ve hayatların kaybı şeklinde ortaya çıkabileceği gibi; konutlar ile diğer malvarlığı unsurlarının, altyapı tesislerinin, temel hizmet unsurlarının kesintiye uğraması ya da tamamen ortadan kalması şeklinde de kendini gösterebilmektedir. Afet ve savaş gibi toplumda infial yaratmaya müsait koşullar doğuran olaylarda ciddi ekonomik sorunlar ve zorluklar yaşansa da, yaşam hakkı da dâhil olmak üzere genellikle yoğun bir şekilde insan hakkı ihlallerinin de yaşandığı gözlemlenmektedir. Bir nevi doğal afet ve savaş gibi olağanüstü haller, insan hakları açısından da olağanüstü haller doğurmaktadır. 
Afet sonrası ulaşım ve haberleşme sistemlerinin kesintiye uğraması, profesyonel kurtarma ekiplerinin yeterli miktarda bulunamaması, sınırlı kaynakların ihtiyaç sahibi insanlara ulaşamaması, ulaşsa bile herkese ihtiyacı oranında ve ihtiyaç anında ulaşamaması başlıca sorun alanları olarak dikkat çekmektedir. Ayrıca afet dönemleri insanları uzun süreli ya da kalıcı bir şekilde yaşadığı ortamdan kopmasına, bir nevi zorunlu bir şekilde yerlerinden edilmesine neden olmaktadır. Doğal afet ve savaş gibi olağanüstü durumlar her ne kadar zengin-fakir ayrımı gözetmese de yine de toplumsal düzeni ciddi anlamda sarsan olaylardan en çok etkilenen sınıfın yoksul olan alt gelir grubu ile dezavantajlı bireyler olduğunda şüphe yoktur. Zira ekonomik anlamda kaotik bir ortama en az dayanabilen ve olayın etkilerini üzerlerinde en uzun süre taşıyan gruplar yoksul ve çocuk, engelli ve yaşlı gibi örneklendirilebilecek hassas gruplardır. 
Kuşkusuz sosyal, fiziksel, ekonomik ve bilişsel sorunlar yaratan, kontrol dışında gerçekleşen doğal afetler, her bireyi farklı düzeylerde etkilemektedir. Ayrıca bu dönemlerde ekonomik olarak yeterli imkânlara sahip olmayan bireyler temel beslenme ve barınma ihtiyaçlarını dahi karşılayamazken, küçük yaştaki çocuklar kişilik gelişimleri açısından bir ebeveyn desteğinden dahi mahrum kalmaktadır. 
Fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerinde çeşitli düzeyde kayıplarından dolayı topluma diğer bireyler ile birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımını kısıtlayan tutum ve çevre koşullarından etkilenen bireyler olarak tanımlanan engellilerin de, afet konusunda hazırlıklı olması, afet bilincine sahip olması ve engelli bireylerin özel gereksinimleri odağında afet yönetim stratejilerinin geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Öz bakım ve hareket serbestliği konusunda sorunlar yaşayan engelli bireylere, çocuklara, yaşlılara ve kadınlara duyarlı, afetlerin risk ve yıkıcı etkilerini azaltan afet yönetim planlarının varlığını zorunlu kılan bu olağanüstü dönemlerde, dezavantajlı gruplara yönelik olarak ihtiyaç ve kapasitelerin bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerekmektedir. 
Sonuç olarak doğal afetlerin meydana getirdiği/getirebileceği ağır kayıp, ekonomik zarar ve yapısal hasarlar, Türkiye’nin doğal afet konusunda edindiği deneyimi göz önüne alarak depreme yönelik sosyal, ekonomik ve yapısal anlamda toplumdaki her grubun yaşam alanlarını dizayn edecek işlevsel politikalar üretmesini ve zarar azaltıcı uygulamaları hayata geçirmesini gerekli kılmaktadır. Bu anlamda 6 Şubat 2023 tarihinde 9 saat arayla gerçekleşen, merkez üsleri sırasıyla Kahramanmaraş olan, 7,7 ve 7,6 büyüklüklerinde iki deprem felaketi de dikkate alındığında, doğal afetlerin kadın ve hassas gruplar açısından insan hakları temelinde biyolojik, psikolojik, sosyal ve ekonomik yaşamda ne gibi sorunlara yol açtığı, bu sorunların afet öncesi dönem ile afet sonrası dönemde nasıl farklılaştığı, bu dönemlerde insan hakları bağlamında kriz ve risk yönetiminin nasıl olması gerektiği, insan hakları boyutuyla afetlere hazırlık, müdahale, iyileştirme ve risk ve zararları azaltma başlıklarının nasıl değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin olarak hem ulusal hem de uluslararası düzeyde çalışmalar yapılmasının faydalı olacağı değerlendirilmektedir. Bu kapsamda Kurumumuz tarafından İnsan Hakları Hukuku Açısından Afet Dönemlerinde Hassas Gruplar Uluslararası Sempozyumu düzenlenmesi planlanmaktadır. Sempozyum kapsamında 5 oturum başlığı belirlenmiştir:

I.Oturum: Afet Dönemlerinde Yaşlılar
II.Oturum: Afet Dönemlerinde Kadınlar
III.Oturum:Afet Dönemlerinde Çocuklar 
IV.Oturum:Afet Dönemlerinde Engelliler
V.Oturum:Afet Dönemlerinde Ulusal İnsan Hakları Kurumlarının Rolü

Sempozyum için Öngörülen Tarih  : 3 Mayıs 2023
Yer                                                     : The Ankara Otel
Adres                                                 : Maltepe, Eti Mah., Celal Bayar Blv. No:78/A, 06930 Çankaya/ANKARA

Sempozyum programına dair belgeyi görüntülemek için tıklayınız...

Paylaş :