e-Başvuru
Erişilebilirlik Menüsü
Down Sendromlu Bir Çocuğun Oyun Alanına Alınmadığı İddiasına İlişkin Basın Açıklaması
Down Sendromlu Bir Çocuğun Oyun Alanına Alınmadığı İddiasına İlişkin Basın Açıklaması
11.04.2025
A- A+

Ankara'nın Etimesgut ilçesinde bulunan bir alışveriş merkezinde 7 yaşındaki bir çocuğun down sendromlu olması gerekçe gösterilerek oyun alanına alınmadığına ilişkin haberler yazılı ve görsel medyaya yansımıştır.

Ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkesi, tüm insan hakları sözleşmelerinin merkezinde yer almaktadır. Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme (EHİS) kapsamında engelliliğe dayalı ayrımcılık; “siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, medeni veya başka herhangi bir alanda insan hak ve temel özgürlüklerinin tam ve diğerleri ile eşit koşullar altında kullanılması veya bunlardan yararlanılması önünde engelliliğe dayalı olarak gerçekleştirilen her türlü ayrım, dışlama veya kısıtlamayı” ve “makul düzenlemelerin gerçekleştirilmemesi dâhil her türlü ayrımcılığı” kapsamaktadır. EHİS’in “Engelli çocuklar” başlıklı 7’nci maddesi “Taraf Devletler, engelli çocukların diğer çocuklarla eşit bir şekilde tüm insan temel hak ve özgürlüklerinden tam olarak yararlanmasını sağlamak için gerekli tüm tedbirleri alır. Engelli çocuklarla ilgili tüm eylemlerde çocuğun en çıkarının gözetilmesine öncelik verir. Taraf Devletler engelli çocukların kendilerini etkileyen her konuda diğer çocuklarla eşit koşullar altında görüşlerini serbestçe ifade etme hakkına sahip olmalarını, yaşları ve olgunluk seviyelerine göre görüşlerine önem verilmesini ve onlara bu hakkın tanınması için engeline ve yaşına uygun destek sunulmasını sağlar.” hükmünü ihtiva etmektedir. Mezkûr Sözleşme’nin 19’uncu maddesinde ise taraf Devletlerin tüm engellilerin diğer bireylerle eşit koşullar altında toplum içinde yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ettiği belirtilmiş, engellilerin bu haktan eksiksiz yararlanabilmeleri ve topluma tam katılımlarını kolaylaştırmak için gerekli tedbirlerin etkin biçimde alınması düzenleme altına alınmıştır.

Engelli Kişilerin Haklarına Dair Komite’nin “Bağımsız Yaşama ve Topluma Dâhil Olma” başlıklı 5 No’lu Genel Yorumu’na göre; “tüm engelli çocukların yaşamlarını onur içinde kendi kendine yeterliklerini sağlayan ve topluma aktif katılımlarını kolaylaştıran koşullar altında sürdürmesi” gerekmektedir. Topluma dâhil olma hakkı kapsamında sosyal yaşama ve halka sunulan hizmetlerin tümüne erişim, engellilerin toplumsal yaşama tam olarak dâhil edilmesini sağlamak için sunulan hizmetleri desteklemeyi içermektedir. Bu hizmetler konut, ulaşım, alışveriş, eğitim, istihdam, dinlence aktiviteleri ve sosyal medya da dâhil olmak üzere halka sunulan diğer tüm imkân ve hizmetlerle ilişkilendirilebilmektedir.

6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nun 3’üncü maddesinde; hukuken tanınan hak ve hürriyetlerden yararlanmada “cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hâl, sağlık durumu, engellilik ve yaş” temellerine dayalı ayrımcılık yasaklanmıştır. Ayrıca mezkûr Kanun’un 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde “Ayrımcılık yasağı ihlallerini resen veya başvuru üzerine incelemek, araştırmak, karara bağlamak ve sonuçlarını takip etmek” Kurumun görevleri arasında sayılmıştır.

Temel misyonu insan onurunu temel alarak kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi olan Kurumumuz, söz konusu kurumsal misyonu çerçevesinde yazılı ve görsel medyaya yansıyan iddiaları yakından takip etmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Paylaş :
©TİHEK Tüm hakları saklıdır.