e-Başvuru
Erişilebilirlik Menüsü
Arslan: "Ülkemiz, yaşlı hakları alanında uluslararası bir sözleşmeye öncülük etmelidir"
Arslan:
22.03.2021
A- A+

TİHEK Başkanı Arslan: "Ülkemiz, yaşlı hakları alanında uluslararası bir sözleşmeye öncülük etmelidir"

"İstiklâl Marşı’ndaki değerlere aykırı olan uluslararası anlaşmalardan çekilmek gerekir"

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu tarafından yaşlılarımızın haklarını bir kez daha vurgulamak, COVID-19 pandemisinde yaşlılarımızın yaşadığı sorunları kamuoyunda görünür kılmak, sorunların çözümü ve hakların etkin kullanımı için belirlenecek politikalara katkılar sunmak amacıyla Yaşlı Hakları Forumu düzenlendi.

Programa TİHEK Başkanı Süleyman Arslan, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı, TİHEK Kurul Üyesi Mehmet Altuntaş Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu ve Kurum personeli katıldı. TİHEK Sosyal Medya adreslerinden canlı yayınlanan etkinlikte Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi ile TİHEK arasından insan hakları alanında işbirliği protokolü imzalandı. Program kapsamında MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat tarafından Türkiye çapında yaşlılara yönelik 5600 kişinin katılımıyla "(60 Yaş üstü) Yaşlıların Yaşlılık Algısı ve Kendi Sorunlarına Bakışı" konulu kamuoyu araştırmasının sonuçları açıklandı. 

Açılış konuşmasına Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesinden çekilmesine yönelik değerlendirmelerle başlayan TİHEK Başkanı Süleyman Arslan, uluslararası örgütlerde kabul edilen uluslararası sözleşmelere katılmak veya çekilmenin devletimizin ve milletimizin takdirinde olduğunu söyledi. 2021 yılının İstiklal Marşı yılı ilan edildiğini hatırlatan Arslan, “Uluslararası düzeyde imzalanan anlaşmalar ve Milletlerarası antlaşmalar veya bu antlaşmaların yorumlarının İstiklâl Marşı’ndaki değerlere aykırı olması durumunda egemenlik ve bağımsızlık gereği bu antlaşmalardan da derhal çekilmek gerekir” diye konuştu.

"Beşli oligarşik yapının icraatları ve onların kontrolünde yürürlüğe giren uluslararası sözleşmeler Hakka tapan milletimizin istiklal ve istikbalini, kadim medeniyetini tehdit etmektedir"

BM ve Güvenlik Konseyi sisteminin üye devletlere yönelik eşitlik sunmayan yapısına da vurgu yapan TİHEK Başkanı Arslan, sözlerine şöyle devam etti:

“Dünyadaki en büyük ve yaygın insan hakları ihlalleri bu beş devletin karar ve tutumlarından kaynaklanmaktadır. Yine bu nedenledir ki, beşli oligarşik yapının icraatları ve onların kontrolünde yürürlüğe giren uluslararası sözleşmeler Hakka tapan milletimizin istiklal ve istikbalini, kadim medeniyetini tehdit etmektedir. Medeniyet ve insan hakları değerlerimiz bu yapı içerisinde yeterince korunamamaktadır”

"İstanbul Sözleşmesinde çekilerek millet iradesinin gereği yerine getirilmiştir"

İstanbul Sözleşmesine yönelik değerlendirmelerine devam eden TİHEK Başkanı Süleyman Arslan, İstanbul Sözleşmesinin yeterince irdelenmeden ve sorunlu alanların farkında olunmadan imzalandığını belirtti. Arslan, “Nitekim daha sonra gerek Türk Ceza Kanununda Nefret ve Ayrımcılık Suçu düzenlemesi esnasında, gerekse 6701 sayılı TİHEK Kanunu’nun Meclis görüşmeleri esnasında İstanbul Sözleşmesinde var olan Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği bir nefret ve ayrımcılık temeli olarak teklif edilmişse de TBMM tarafından kabul edilmemiştir. Millet iradesince hukuken reddedilmiştir. Bu ise, esasen o tarihte İstanbul Sözleşmesinin ilgili düzenlemelerinin Meclis tarafından reddedildiği anlamına gelmektedir. Cumhurbaşkanımızın Kararı bu yönüyle yapılan hatanın düzeltilmesinden ibarettir, Meclis / Millet iradesinin gereğinin yerine getirilmesinden ibarettir” diye konuştu.

Kurumumuz tarafından düzenlenen İnsan Haklarını Yeniden Düşünmek konulu uluslararası Sempozyum ve Ailenin Korunması Hakkı konulu ikinci sempozyumda sıralanan tespitleri hatırlatan Arslan, bu etkinliklerde aile kurumuna olumsuz etkileri olan ulusal ve uluslararası normların gözden geçirilmesi, tarafı olunan uluslararası norm veya denetim yapan mekanizmaların aile yapısı ihraç etme şeklindeki yaklaşımından sakınılması, ailenin korunması konusunda BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin kabul edildiği tarihte aileye yüklenen anlamın muhafaza edilmesi önerilerinde bulundukları hatırlattı.

Arslan, “Kadınlarını, yaşlılarını, çocuklarını, namuslarını, dinlerini, imanlarını korumak için canlarını veren bu millet yine Ankara ruhuyla, kadınlarını, erkeklerini, yaşlılarını, gençlerini, çocuklarını koruyacak, bu şafaklarda yüzen al sancağı koruyan ocakları söndürmeyecek, yapacağı aileye ilişkin düzenlemelerle inşallah dünyaya örnek olacaktır” dedi.

"Ülkemiz, yaşlıların korunmasına yönelik kanuni düzenlemelerin yanında yaşlı hakları alanında uluslararası bir sözleşmeye de öncülük etmelidir"

Yaşlı hakları konusundaki ulusal/uluslararası düzenlemelere değinen Arslan, yaşlı haklarını düzenleyen uluslararası bir bağlayıcı norm ya da uluslararası bir sözleşmenin olmamasının yaşlı hakları konusunda hem görünürlük sorununu arttırdığını hem de yaşlı haklarının yeterince önemli olmadığı ön yargısına neden olduğunu belirtti. Arslan, ülkemizin, yaşlıların korunmasına yönelik kanuni düzenlemelerin yanında yaşlı hakları alanında uluslararası bir sözleşmeye de öncülük etmesi gerektiğini vurguladı.

Geçmişi geleceğe bağlayan köprüler olarak yaşlıların bir milletin örf-adet-kültür, bilgi ve tecrübelerini genç kuşaklara aktaran değerleri olduğunu belirten TİHEK Başkanı Arslan, her bir yaşlı bireyin insan onuruna uygun olarak mümkün olduğu kadar uzun süre kendi evinde ailesiyle ve sevdikleriyle beraber topluma katılım sağlayarak yaşamaya hakkı olduğunu söyledi.

"COVID-19 Pandemisinden en çok etkilenen kesim olması nedeniyle yaşlı haklarının görünür kılınmasına bugün her zamankinden daha çok ihtiyaç bulunuyor"

Pandemi döneminde yaşlıların yaşadığı sorunlara da değinen Arslan, hem insan hakları mücadelesinde ihmal edilen bir alan olması hem de COVID-19 pandemisinden en çok etkilenen kesim olması nedeniyle yaşlı haklarının görünür kılınmasına bugün her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu vurguladı

Arslan bu bağlamda yakın zamanda açıklanan Yeni İnsan Hakları Eylem Planı’nda mağdur haklarının, kırılgan kesimlerin korunması ve toplumsal refahın güçlendirilmesi; engelli ve yaşlıların kamu hizmetlerine erişimlerinin kolaylaştırılması, sağlıklı ve yaşanabilir çevrenin korunması gibi alanlarda yaşlı haklarının özel olarak vurgulanmasından memnuniyet duyduğunu belirtti.

Açılış konuşmalarının ardından forum katılımcıları sunumlarını gerçekleştirdi. İlk oturumda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Önal İnaltekin Yaşlılara Yönelik Hizmetler, Türkiye Emekliler Derneği Hukuki Danışmanı Av. Cafer Tufan Yazıcıoğlu Yaşlı Hakları ve Yaşlılık Hukuku, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Aytaç Özelçi de İdare Hukuku Bakışı Açısından Yaşlılar ve Yaşlı Hakları sunum gerçekleştirdi.

İkinci oturumda ise 65+ Yaşlı Hakları Derneği Başkanı Dr. Remziye Gülüstü Salur Yaşlılara Yönelik Ayrımcılık, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Nezih Orhon COVID-19 Pandemisi Boyunca Yaşlı Bireylere Yönelik Ayrımcı Medya Dili, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Canatan ise İnsan Hakları Perspektifinden COVID-19 ve Yaşlı Hakları konulu sunumlarını yaptı.

 

TİHEK Başkanı Süleyman Arslan’ın açılış konuşmasına ulaşmak için tıklayınız...

Program video kaydını izlemek için tıklayınız...

Paylaş :