Temel hak ve hürriyetlerin tamamıyla ortadan kaldırıldığı ve insan hakları ihlallerinin olağanlaştırılıp meşrulaştırılmaya çalışıldığı zeminlerin en sarih örneklerinden birini askerî darbeler oluşturmaktadır. Demokratik hukuk devletinin temel unsurlarından biri olan seçilmiş iktidara, militer, anti-demokratik ve hukuka aykırı bir yöntemle el konulması ve anayasal düzenin ortadan kaldırılması, toplumsal yapıya büyük zararlar vermekte ve insan hakları ihlallerine yol açmaktadır.
Nitekim 43 sene önce bugün gerçekleştirilen 12 Eylül Askerî Darbesi, insanlık onurunu çiğneyerek, insanların hayatını kaybetmesine, sistematik biçimde işkence ve kötü muameleye maruz kalmasına, özgürlük ve güvenlik hakkının gasp edilmesine, çok sayıda temel hak ve hürriyetin yok sayılmasına yol açmış ya da bilinçli olarak bulunduğu tekâmül basamağının çok gerisine sürülmüştür. Söz konusu anti-demokratik süreçte, Türkiye’nin demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları ideallerinden uzaklaştırıldığı bir döneme tanıklık edilmiştir. Hak ve özgürlüklerin ancak ‘kanunilik, ölçülülük, gereklilik ve belirlilik ilkesi’ doğrultusunda istisnai olarak kısıtlanabildiği özgürlükçü düzenlerin ve hürriyet karinesinin aksine, otoriter eğilim tahkim edilmiş; neredeyse yasağın asıl, hürriyetin izne tabi olduğu bir süreç yaşanmak zorunda kalınmıştır.
Geçen süre zarfında darbeci zihniyetin oluşturduğu Anayasa, her fırsatta sivilleştirilmeye ve demokratikleştirilmeye çalışılmıştır. Gerek yasama organı gerek referandum yoluyla milletin tercihleri doğrultusunda Anayasa’da defaatle değişiklik yapılmıştır. Ancak insan hakları idealitesi doğrultusunda bütünüyle sivil ve özgürlükçü bir anayasa ihtiyacı bugün hâlâ gündemde yerini korumaktadır.
Temel misyonu insan onurunu temel alarak kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi olan Kurumumuz, demokratik siyasal düzeni hedef alan her türlü darbe girişiminin temel hak ve özgürlüklere yönelik güvenceleri ihlal ettiğinin bilinciyle, 12 Eylül 1980 darbesinin 43. yılında, darbenin yol açtığı insan hakları ihlallerinin ve çiğnenen insanlık onurunun ülkemiz ve milletimiz adına bir kez daha yaşanmamasını temenni ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.