Yazılı ve görsel medyada İstanbul’un Esenyurt İlçesinde Somalili yabancıların daire kiralamak için gittikleri siteye alınmamaları ve bazı şahısların “siyahlara ev vermiyoruz, zencilere ev vermiyoruz” şeklinde yer alan ifadeleri insan onurunu temel alarak kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi ve söz konusu ilkeler doğrultusunda faaliyet göstermek amacıyla kurulan Kurumumuz tarafından dikkatle izlenmiştir.
Bireylerin veya grupların ırkları, renkleri veya etnik kökenleri nedeniyle diğer birey veya gruplara göre temel hak ve özgürlüklerden yararlanma noktasında dezavantajlı konuma düşürülmesi ırk ve etnik köken temelinde ayrımcılık oluşturmaktadır. Kişi veya kişi gruplarının hak ve özgürlüklerden ya da kamuya arz edilmiş mal veya hizmetlerden yararlanmasının ırk, renk, soy ve/ya etnik köken temelinde ayrıştırılmaları Anayasamızın 10’uncu maddesi, 6701 sayılı TİHEK Kanunu, Birleşmiş Milletler Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşmesi, 2000/43/EC sayılı Irk veya Etnik Kökenine Bakılmaksızın Kişilere Eşit Muamele Edilmesi İlkesinin Uygulanmasına Dair Konsey Direktifi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi ulusal ve uluslararası mevzuatta yasaklanmaktadır.
BM Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 1. maddesinde ırk ayrımcılığı “siyasî, ekonomik, sosyal, kültürel veya toplumsal yaşamın herhangi bir alanında, insan hakları ve temel özgürlüklerin tanınmasını, uygulanmasını, bu hak ve özgürlüklerden yararlanılmasını ortadan kaldırmak veya zayıflatmak amacına ya da etkisine yönelik, ırk, renk, soy ya da ulusal veya etnik kökene dayalı her türlü ayrım, dışlama, kısıtlama ya da tercih” olarak tanımlanmaktadır. İlgili Sözleşme’nin 5. maddesi; kişilerin herhangi bir ırk ayrımcılığına maruz kalmaksızın kamuya açık tüm mekânlardan ve hizmetlerden yararlanma hakkına sahip olduğunu belirtmektedir.
Irkçılığa ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu (ECRI), “Irkçılık, Yabancı Düşmanlığı, Anti-semitizm ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele” başlıklı 1 No’lu Genel Politika Tavsiye Kararı’nda, taraf devletlere; “kamu hizmetleri ile sağlık, eğitim hizmetleri ve sosyal hizmetler gibi kamusal nitelik taşıyan hizmetlerin, toplum üyeleri arasında hiçbir ayrım gözetemeyecek şekilde herkese açık olmasını temin etmek; ırksal, etnik, milli ya da dinsel topluluklara ya da bu tür topluluklara ait olmalarından dolayı bunların üyelerine karşı [toplumu], kin, ayrımcılık ya da şiddet kullanmaya tahrik eden sözlü, yazılı, görsel işitsel ifadeler ile elektronik medya araçları da dâhil olmak üzere diğer ifade araçları kullanılmak suretiyle açıklanan ifadelerin hukuksal açıdan bir suç olarak tasnif edilmesi ve bu suçun söz konusu malzemenin üretilmesi, dağıtılması ve dağıtım amacıyla istiflenmesi hususlarını da kapsaması” tavsiyesinde bulunmuştur.
6701 Sayılı Kanunun 3’üncü maddesinde emredici hüküm olarak herkesin hukuken tanınmış hak ve özgürlüklerden yararlanmada eşit olduğu ifade edilerek; ırk, renk ve etnik köken gibi Kanunda sayılan temellere göre kişilere ayrımcı muamelede bulunulması yasaklanmıştır. İlgili Kanunun 5. maddesi, “kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri ve bunlar tarafından yetkilendirilenlerin, taşınır ve taşınmazları kamuya açık bir şekilde sunarken bu malları edinmek veya kiralamak isteyenler ile bunlar hakkında bilgi almak isteyenler aleyhine, bunların kiralanması, kira akdinin şartlarının belirlenmesi, kira akdinin yenilenmesi veya sona erdirilmesi, satışı ve devri süreçlerinin hiçbirinde ayrımcılık yapamayacağını” hüküm altına almaktadır.
Çoğulculuk, hoşgörü ve farklı kültürlere saygı gibi temel ilkeler üzerine kurulan demokratik bir toplumda bir kimsenin ırkı, rengi, soyu ve/ya etnik kökeni nedeniyle farklı muamele görmesi kabul edilemezdir. Yabancı uyruklu kişilerin makul gerekçe olmaksızın hizmetlerin sunumu aşamasında ayrımcı bir muameleye tabi tutulması, evrensel insan hakları ilkeleri ile ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.
6701 sayılı Kanun kapsamında ayrımcılık yasağını ihlal eden gerçek ve tüzel kişiler hakkında Kurumun resen araştırma ve idari yaptırım uygulama yetkisi bulunmaktadır. Söz konusu olay temel misyonu; insan haklarını korumak ve geliştirmek, ayrımcılığı önlemek ve kişilerin eşit muamele görmesini sağlamak olan Kurumumuz tarafından yakından takip edilmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.