e-Başvuru
Erişilebilirlik Menüsü
TİHEK Kurul Üyesi Dilek Ertürk'ün Engelliler Haftası Vesilesiyle Yaptığı Açıklama
TİHEK Kurul Üyesi Dilek Ertürk'ün Engelliler Haftası Vesilesiyle Yaptığı Açıklama
03.10.2022
A- A+

Bildiğiniz üzere Birleşmiş Milletlere üye 156 ülkede aynı anda kutlanan engelliler haftasını içerisinde bulunmaktayız.  Dünya üzerinde çeşitli nedenlerle engelli doğan ya da sonradan engelli duruma gelen 1 milyardan fazla kişiyi yakından ilgilendiren bu haftayı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu’nun bir üyesi olarak oldukça önemsiyorum. Bu nedenle engelli bireylerin sesi olmak ve yaşanılan sorunlara bu hafta vesilesiyle dikkat çekmek istiyorum.

Engelli bireyler, herkes gibi hak ve özgürlüklere sahip toplumun değerli birer üyesi olarak sosyal yaşamda var olabilmekte ne yazık ki halen önemli güçlükler yaşıyor.  Alışverişte, sokakta, ticari ve sosyal hayatta oldukları gibi kabul edilebilmek ve saygı görmek noktasında tabularla mücadele etmek zorunda bırakılıyor. Sanılıyor ki engelli bir birey acınması gereken, yardıma muhtaç, aciz halinde bir insandır. Bu algı maalesef toplumsal yaşamın hemen her alanında engelli bireyin kendini gerçekleştirebilmesinin önünde önemli bir engel oluşturmaya devam ediyor. Oysa engelli bireyi insan onur ve haysiyetine yakışır şekilde yaşatmadan ne devleti, ne de milleti yaşatabilmemiz mümkün değildir. Nitekim toplumdaki herkes bir engelli adayıdır ve engellilere verilen değerle bir gün şahsen yüzleşmesi olasıdır. dolayısıyla önce kalplerimizdeki ve zihinlerimizdeki engeli kaldırmak zorundayız. 

Engelli bireylerin bugün içinde bulunduğu tabloyu paylaşmayı gerekli ve yararlı buluyorum. Engelli bireyler özellikle nitelikli eğitime, istihdama, karar alma mekanizmalarına ve siyasal yaşama katılımda önemli güçlükler yaşamaktadır.  Özellikle istihdam hakkı engelli bireyin öz güveninin güçlenmesi, hayata  daha sıkı bağlanması ve toplumda üreten bir birey yer alması açısından belirleyici öneme sahiptir. Engelli birey istihdam ediyor gibi gözükmek ve göstermelik olarak değil, gerçekten engelli bireylerin potansiyelinden ve becerilerinden faydalanacak şekilde çalışma yaşamında yer alması amaçlanmalıdır. İşyerlerinin yalnızca fiziksel olarak değil benimsediği örgüt kültürüyle de engelli dostu olması, engelinden dolayı ihtiyaç duyduğu her türlü araç ve gereç ile elverişli çalışma koşullarını engelli bireye sağlayabilmesi ile istihdam süreklilik arz edebilecektir.  

Tabi her şeyden önce bir engellinin evinden işine gidebilecek imkamlara sahip olması gerekmektedir. Günümüz kentlerine bakıldığında; engellilerin başkalarına ihtiyaç duymaksızın kent yaşamı ve aktivitelerini kolayca gerçekleştirebilmeleri için kentsel tasarım ve planlamaya ihtiyaç duyulduğu,her engelli bireyin toplu ulaşıma rahatlıkla erişemediği görülmektedir.  Engelli bir bireyin hiçbir yardım almadan bir yerden bir yere gidebileceği şekilde yaya ve taşıt bağlantıları oluşturulmalıdır. 

Engelli insanları unutmadan, kapalı kapılar arkasında bırakmadan yaşamın her alanına kazandırmak, bu bilinçle hareket etmek elbette mümkün. İstihdam başta olmak üzere sosyal yaşamın her alanında engellilerin, engelli olmayanlar gibi her türlü hak ve özgürlüklere sahip olduğu bilincinin bir politika olarak benimsenmesi önem taşımaktadır. Bu bilinç engelli bireylerin kimi zaman maruz kaldığı ayrımcı ve dışlayıcı davranışların son bulmasının da başlangıç noktası olacaktır diyebiliriz.

Engelliler haftası, engelli bireylerin bireysel başarıları veya toplumda acıma hissi uyandıran durumlarının konuşulduğu değil, yaşamın içinde farklı gereksinimleri olan bireylerle birlikte yaşama kültürünün nasıl olacağı ve bu kültürün nasıl geliştirileceğinin konuşulduğu bir hafta olmalıdır. Bu haftada her türlü koşul ve olanağın engelli bireyler ve engelli olmayan bireyler için eşit olduğunu tekrar tekrar vurgulamalıyız. Engelli bireyin; yaşadığı engel nedeniyle dışlanmadığı, yetersizlikleri üzerinden toplumda damgalanmadığı, sağlık, eğitim ve istihdam başta olmak üzere tüm haklardan eşit şekilde yararlandığı bir Türkiye için buna mecburuz. 

 Önyargıları yıkmak ve engelli bireyler için hayatı daha yaşanabilir kılmak adına engelliye dost olmayan koşulları ve yaklaşımları değiştirmek zorundayız. Değişime önce kendimizden, kendi engelli yaklaşımımızdan, kendi hayatımızdan başlayarak bunu mümkün kılabiliriz.

Bu düşünce ve duygularla Engelliler Haftasını kutluyor, tüm kamuoyuna saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

 

 

Paylaş :