1991 tarihinde Yugoslavya İç Savaşı’nın patlak vermesi sonucu bölgede başlayan çatışmalar Bosna Hersek’e de sıçramış, Müslüman Boşnaklara yönelik gerçekleştirilen etnik temizlik sonucu İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’daki en büyük kıyım yaşanmıştır.
Bosnalı Sırp güçlerin Müslüman Boşnakların yaşadığı bölgeleri ele geçirmek istemesi üzerine, sivillerin korunabilmesi için, 1993 tarihinde Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Srebrenitsa “güvenli bölge” olarak ilan edilmiştir. İki sene süren kuşatma sonrasında şehir, Sırpların hakimiyetine geçmiştir. Bölgenin BM tarafından güvenli bölge ilan edilmesine ve 400 silahlı Hollanda barış gücü askerinin varlığına rağmen 11 Temmuz 1995’te 8 binden fazla Müslüman Boşnak sivil katledilmiştir. Toplu mezarlara gömülen binlerce Müslüman Bosnalı’nın kimlik tespiti yapılmaya devam edilmektedir.
1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Hakkında Sözleşme’ye göre; ister savaş, ister barış zamanında olsun; milli, etnik, ırki veya dini bir grubu kısmen veya tamamen yok etmek maksadıyla; grup üyelerinin katli, grup üyelerine fiziksel veya zihinsel yönden hasar verilmesi, grubun bedeni varlığının kısmen veya tamamen imhasına neden olacak hayat şartlarına kasten tabi tutulması, grup içinde doğumları sekteye uğratacak tedbirlerin alınması, bir grup çocuklarının diğer bir gruba zorla nakledilmesi halleri soykırım suçu olarak düzenlenmiştir. Sözleşme, soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılması için devletleri yükümlü kılmıştır.
BM Uluslararası Adalet Divanı, 2007 yılında verdiği karar ile Srebrenitsa’da yaşananların soykırım suçunu oluşturduğuna karar vermiştir (Case Bosnia and Herzegovina v. Serbia and Montenegro, Judgment, ICJ, 26 Şubat 2007). “Suçların suçu” olarak da tanımlanan soykırım, uluslararası teamül hukuku kapsamında en acımasız ve insanlık dışı eylem olarak kabul görmektedir. Zira, BM’nin 11 Aralık 1946 yılında kabul ettiği 96(I) sayılı Kararında belirtildiği gibi “Soykırım bütün bir insan grubunun varoluş hakkının inkârıdır.”
Aliya İzzetbegoviç’in ifade ettiği üzere “Ne yaparsanız yapın, soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.” Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu olarak, Srebrenitsa Katliamı’nı 28. yıl dönümünde derin bir üzüntüyle anıyor, soykırımların tekrarlanmadığı ve insan haklarının korunup güçlendirildiği bir dünya temenni ediyoruz.