Son günlerde yazılı ve görsel medyada, çocuklar arasında Nazi sempatizanlığı ve nefret içeren eylem ve söylemlerin yaygınlaştığına ilişkin iddialar yer almıştır. İddialar arasında, liseler arası gerçekleşen bir futbol müsabakasında bir lisenin futbol takımı oyuncularının gol sevinçlerini topluca Nazi selamı vererek göstermesi, yine başka bir okulun 7. sınıf öğrencilerinin bir müze ziyareti esnasında Nazi selamı vererek hatıra fotoğrafı çektirmesi gibi hususların bulunduğu görülmüştür.
Antisemitizm günümüzde, Yahudilerin dışlanan bir topluluk olarak düşmanca davranışlara ve insanlık dışı muamelelere maruz bırakıldığı bir ön yargı biçimi olarak ortaya çıkmaktadır. (UNESCO ve AGİT, Antisemitizm ile Eğitim Yoluyla Mücadele: Politika Belirleyiciler için Kılavuz İlkeler, s. 13.).
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından yayımlanan “Nefret içeren ifadeler” konulu 97(20) sayılı Tavsiye Kararı’na göre nefret söylemi, “(…) ırkçı nefreti, yabancı düşmanlığını, Yahudi düşmanlığını veya azınlıklara, göçmenlere ve göçmen kökenli insanlara yönelik saldırgan ulusalcılık ve etnik merkezcilik, ayrımcılık ve düşmanlık şeklinde ifadesini bulan, dinsel hoşgörüsüzlük dâhil olmak üzere hoşgörüsüzlüğe dayalı başka nefret biçimlerini yayan, kışkırtan, teşvik eden veya meşrulaştıran her türlü ifade biçimini” kapsamaktadır.
Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu’nun (ECRI) 1 No’lu Genel Politika Tavsiye Kararında ırkçılık, yabancı düşmanlığı, antisemitizm ve hoşgörüsüzlükle etkili biçimde mücadele etmek için, yaşamın her alanına yayılan, birbirini tamamlayıcı ve pekiştirici nitelikteki tedbirlerle somutlaştırılmış, bütünlük ve süreklilik arz eden bir yaklaşımın önemine dikkat çekilmektedir. 2 No’lu Genel Politika Tavsiye Kararında ise eşitlik kurumlarının eşitliği tesis etmede, ayrımcılıkla ve hoşgörüsüzlükle mücadelede hayati bir rol oynadıklarına vurgu yapılmaktadır.
ECRI’nin “Okul Eğitiminde Irkçılık ve Irk Ayrımcılığına Karşı Mücadele” konulu 10 No’lu Tavsiye Kararında da ifade edildiği üzere ırkçılık, yabancı düşmanlığı, antisemitizm ve İslâm karşıtlığının global ölçekte artış eğilimi gösterdiği bu dönemde, köken gözetmeksizin, tüm çocukların ayrımcılık yapmamayı öğrenmesi ve uygulaması gerekmektedir. Kuşkusuz eğitim; ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadelenin ve kapsayıcı toplumlar inşa etmenin en iyi aracıdır. Bu noktada demokratik bir toplumun sürdürülebilirliği için çocukların erken yaşta eşitlik ve saygı konusunda farkındalıklarının artırılması önem arz etmektedir.
Temel misyonu insan onurunu temel alarak kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi olan Kurumumuz, eğitim kurumlarının ırkçılık ve ayrımcılığa karşı güvenli alanlar olması gerektiğine dikkat çekerek, söz konusu kurumsal misyonu çerçevesinde yazılı ve görsel medyaya yansıyan iddiaları yakından takip etmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.