Küresel İnsan Hakları Siyaseti
-İnsani Trajediler, Değerler Yitimi ve Sistemsel Çöküş-
Sempozyumu Gerçekleştirildi
10 Aralık İnsan Hakları Günü münasebetiyle Kurumumuz tarafından, Adalet Bakanı Yılmaz TUNÇ’un da katılımlarıyla, 7 Aralık 2023 tarihinde “Küresel İnsan Hakları Siyaseti -İnsani Trajediler, Değerler Yitimi ve Sistemsel Çöküş- Sempozyumu gerçekleştirildi. Sempozyuma Başkanımız Prof. Dr. Muharrem KILIÇ, İkinci Başkanımız Av. Alişan TİRYAKİ ile Kurul Üyelerimizin yanı sıra kamu kurum ve kuruşlarından, sivil toplum kuruluşlarından, üniversitelerden, il ve ilçe insan hakları kurullarından temsilciler ve öğrenciler katılım gösterdi.
Sempozyumun açış konuşmalarında Başkanımız Prof. Dr. Muharrem KILIÇ “Bosna’da, Ruanda’da, Myanmar’da ve bugün Gazze’de insani trajedilere tanıklık ettik ve etmeye devam ediyoruz. Bütün bu insani trajedilerin bir daha yaşanmaması adına İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi 10 Aralık 1948 tarihinde inşai bir söylem ve evrensel, kolektif bir değer olarak bütün dünyaya ilan edilmiştir.” ifadelerinde bulunmuştur. Son dönemlerde Filistin’de yaşanan olaylara da değinen Başkanımız “İsrail’in "apartheid" yönetimi, Filistin halkının 1945 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Antlaşması’nda da düzenlemeye konu olan self determinasyon hakkını haleldar etmektedir. İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarını işgal ve ilhak ile sömürgeleştirilmesi ve toplu cezalandırılmasına destek sunan Batı cephesi, evrensel adalet idesi ve vicdan adına bir utanç tablosu sergilemektedir.” ifadelerini kullanmıştır.
Sempozyum açış konuşmasında Adalet Bakanımız Yılmaz TUNÇ ise “İşgal edildiği günden bugüne, Filistin hep zulümlerle karşı karşıya kaldı, 7 Ekim'den bu yana ise büyük bir insanlık suçu ile karşı karşıyayız. Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir katliamla karşı karşıya kalmaktayız. İsrail bir devlet gibi hareket etmemektedir, bir devlet camileri hastaneleri pazar yerlerini mülteci kamplarını vurmaz. İsrail ise defalarca bu yerleri bombaladı.” ifadelerini kullanmıştır. Ayrıca Bakan TUNÇ; Gazze’de yaşanan insani trajedinin Batı’nın insan haklarını nasıl araçsallaştırdığını ve işine geldiği gibi kullandığını ortaya koyduğunu belirterek, uluslararası sistemde kesin bir reforma ihtiyaç duyulduğunu dile getirmiştir.
Açış konuşmalarının ardından “İdealite ve Realite Arasında İnsan Hakları Düşüncesinin Krizi ve Yapısal Sorunlar” ve “Küresel İnsan Hakları Pratiğinin Reel Politiği” başlıklarında iki oturum gerçekleştirilmiş olup toplam dokuz konuşmacı tebliğlerini sunmuştur.