e-Başvuru
Erişilebilirlik Menüsü
Hollanda'da Kur'an-ı Kerim Yırtma Eylemlerine İlişkin Basın Açıklaması
Hollanda'da Kur'an-ı Kerim Yırtma Eylemlerine İlişkin Basın Açıklaması
24.09.2023
A- A+

Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (PEGIDA) hareketi lideri Edwin Wagensvelda’in, ülkemizin Lahey Büyükelçiliği ile Pakistan, Endonezya ve Danimarka’nın Lahey Büyükelçilikleri önünde Kur'an-ı Kerim yırttığına ilişkin haber yazılı ve görsel medyada yer almıştır.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere birçok uluslararası sözleşmede din ve vicdan hürriyeti güvence altına alınarak; kişilerin dini, inancı ve mezhebi nedeniyle ayrımcılığa uğraması yasaklanmıştır. Sözleşmesel düzeyde bu önemli güvenceye rağmen nefret söylemi ve nefret suçları bağlamında İslam karşıtlığı uzun süredir varlığını sürdürmekte ve endişe verici biçimde sıklıkla gündeme gelmektedir.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 1997 yılında kabul ettiği R (97) 20 sayılı Tavsiye Kararında nefret söylemini: “ırkçı nefret, yabancı düşmanlığı, antisemitizm veya hoşgörüsüzlük ifade eden saldırgan milliyetçilik de dâhil olmak üzere, hoşgörüsüzlüğe dayalı diğer nefret biçimlerini yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren her türlü ifade biçimi” olarak tanımlamıştır. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi; ırkçı nefret, yabancı düşmanlığı ve saldırgan milliyetçilik de dâhil, hoşgörüsüzlüğe dayalı nefret biçimlerini nefret söylemi kapsamında değerlendirmektedir.

Irkçılığa ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu (ECRI), Müslümanlara Karşı Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılıkla Mücadele konulu 5 No’lu Genel Politika Tavsiye Kararı’nda Hükümetlerin din özgürlüğünü destekleme ve istisnasız bütün inanç sahiplerinin yaşadıkları toplumlarda hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık korkusu taşımadan yaşayabilmesi ve gelişebilmesini güvence altına alma görevleri bulunmaktadır.” değerlendirmesine yer vermiştir (ECRI, Müslümanlara Karşı Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılıkla Mücadele Konulu 5 No’lu Genel Politika Tavsiye Kararı: Ana Başlıklar, https://rm.coe.int/5-nolu-ecri-genel-politika-tavsiye-karar-mus-lumanla-ra-kars-hosgorusuzl/16808da199, E.T. 23/9/2023).

BM Din ve İnanç Özgürlüğü Özel Raportörü tarafından yayımlanan 13 Nisan 2021 tarihli Raporda Müslümanlara yönelik şüphe, ayrımcılık ve açık nefretin “salgın boyutlarına” ulaştığı vurgulanmaktadır. Ülkemizin uluslararası arenada İslam karşıtlığı ve İslam’a yönelik hoşgörüsüzlükle mücadelede etkin rol oynaması ve bu alanda mücadeleyi sürdürmesi neticesinde 2022 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 15 Mart “Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü” olarak kabul edilmiştir. Ülkemiz tarafından olumlu karşılanan bir diğer gelişme de 12 Temmuz 2023 tarihinde BM İnsan Hakları Konseyinin Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıları “dini nefret” olarak nitelendirmesi olmuştur.

Din ve inanç hürriyetinin uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmasına ve uluslararası arenada yaşanan olumlu gelişmelere rağmen özellikle Avrupa’da İslam dinine ve Müslümanlara yönelik nefret söylemi ve nefret suçları artış eğilimi göstermektedir. İslam karşıtlığı/İslamofobi dünyada din ve inanç temelinde ayrımcılığın ve nefret söyleminin en yaygın görünümlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar ise İslamofobiden kaynaklanan arkaik eylemlerdendir (Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, “Nefret Söylemi ve Nefret Suçları Sempozyumu Tebliğler Kitabı”, https://www.tihek.gov.tr/nefret-soylemi-ve-nefret-suclari-sempozyumu-tebligler-kitabi/, E.T. 23/9/2023). İslam dininin kutsal sayılan değerlerine yönelik bu ve bu türden süreklilik arz eden arkaik faşizan söylem ve eylemlerin tekrarlanma sıklığının artması, Müslümanların toplumsal ve siyasal yaşama katılımlarını engelleme riski barındırmakta ve çoğulculuğun esas alındığı demokratik toplumlarda şiddeti, yabancı düşmanlığını ve ötekileştirmeyi körüklemektedir.

Temel misyonu insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, ayrımcılığın önlenmesi ve bu konuda farkındalığın artırılması olan Kurumumuz, İslam karşıtlığının radikal ayrımcı tavırlara dönüşen bir düşmanlık seviyesine vardığını ve nefret saikli eylemlerin endişe verici boyutlara ulaştığını bir kez daha hatırlatarak bu eylemleri şiddetle kınamaktadır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Paylaş :