İsrail tarafından 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren Gazze’de Filistinlilere yönelik devam eden saldırılar neticesinde 24 binden fazla kişi yaşamını yitirmiş ve 61 binden fazla kişi ise yaralanmıştır.¹ İsrail’in Gazze’de bulunan hastanelere yönelik saldırıları katliamlara dönüşmüş, ancak söz konusu saldırılar uluslararası alanda henüz bir yaptırıma maruz bırakılmamıştır. İsrail’in bu vahşice tutumu katlanarak artmış, son olarak Gazze’nin Han Yunus kentinde bulunan ve yaralılar, hastalar ile saldırılardan kaçan sivillerin sığındığı Nasır Hastanesi’nin çevresi bombalanmış ve bu bombardıman nedeniyle çok sayıda Filistinli hayatını kaybetmiş ve yaralanmıştır.²

1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri ve Ek Protokolleri ile uluslararası silahlı çatışmalar hukuku kurallarında, çatışma bölgesindeki sağlık tesislerinin, sağlık personellerinin ve hasta ve yaralıların korunması gerektiği açıkça belirtilmektedir. Bu kapsamda, hastanelere ve hastanelerde bulunan sağlık personelleri ile hasta ve yaralılara yönelik gerçekleştirilen her saldırı uluslararası hukuk çerçevesinde savaş suçu olarak kabul edilmektedir.

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) tarafından 14 Ocak 2024 tarihinde yayımlanan rapora göre, Gazze’de bulunan 36 hastaneden yalnızca 15 tanesinin sınırlı şekilde sağlık hizmeti verdiği, Han Yunus kentindeki Nasır Hastanesi’nin de bu hastanelerden biri olduğu ancak İsrail tarafından hastane çevresinde gerçekleştirilen saldırılar nedeniyle hastanenin kapanma riski altında bulunduğu belirtilmiştir.³

İsrail tarafından uluslararası insan hakları hukuku ve insancıl hukuk normlarına aykırı olarak Filistinlilere yönelik gerçekleştirilen sistematik ve kuşatıcı saldırı ve eylemleri, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu olarak bir kez daha telin ediyor ve devletlerin, uluslararası mekanizmaların ve uluslararası toplumun tüm aktörlerini bu katliamın sona erdirilmesine yönelik inisiyatif almaya davet ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.