Romanlar, milattan sonra 5. yüzyıldan itibaren göçebe olarak yaşamaya başlayıp daha sonra da kademe kademe dünyanın değişik bölgelerine dağılan bir topluluktur. Nitekim göç edilen bölgelerden biri olan Avrupa’da Romanların nüfusunun 10 ila 12 milyon arasında olduğu bilinmektedir.
Romanlar, tarihin hemen her döneminde geçtikleri ya da misafir oldukları birçok ülke halkı tarafından sosyal dışlanma, damgalanma, sembolik şiddet, ötekileştirilme, soyutlanma, sürgün, zorla yerleştirilme ve asimilasyon gibi olumsuzluklara maruz kalmışlardır. Romanların yaşadıkları bu sorunların tartışılması amacıyla 8 Nisan 1971 tarihinde toplanan Dünya Roman Kongresi’nde, ayrımcılıkla mücadele konusunda iş birliğinin teşvikine yönelik önemli kararlar alınmıştır. 1990 yılında ise, Kongrenin toplandığı 8 Nisan gününün “Dünya Romanlar Günü” olarak kutlanması kararlaştırılmıştır. 2021/7 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile bu günün ülkemizde “Romanlar Günü” olarak kutlanmasına karar verilmiştir.
Roman hakları global ölçekte temel tartışma alanlarından birisidir. Bu çerçevede Romanların eğitim, sağlık, istihdam ve barınma hakkı başta olmak üzere temel insan haklarının güvence altına alınması önem arz etmektedir. Kuşkusuz, bu kapsamda ele alınan konulardan birisi de eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağıdır.
Eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı, uluslararası insan hakları hukukun temel unsurlarından biri olup İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere, bölgesel ve uluslararası insan hakları metinlerinde özel olarak düzenlenmiş ve güvence altına alınmıştır. Bireylerin veya grupların ırkları, renkleri veya etnik kökenleri nedeniyle diğer birey ya da gruplara göre temel hak ve özgürlüklerden yararlanma noktasında dezavantajlı konuma düşürülmesi ırk ve etnik köken temelinde ayrımcılık oluşturmaktadır.
Ayrımcılık yasağının doğrudan bağlantılı olduğu kavramlardan birisi nefret söylemidir. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 1997 yılında kabul ettiği R(97) 20 sayılı Tavsiye Kararı’nda nefret söylemini; “ırkçı nefret, yabancı düşmanlığı, antisemitizm veya hoşgörüsüzlük ifade eden saldırgan milliyetçilik de dâhil olmak üzere, hoşgörüsüzlüğe dayalı diğer nefret biçimlerini yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren her türlü ifade biçimi” şeklinde tanımlamıştır. Nefret söylemi ise bazı hallerde nefret suçları şeklinde tezahür etmektedir. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi 2019 Nefret Suçu Raporu’nda nefret suçlarını; ırkçılık, yabancı düşmanlığı, antisemitizm, engellilere, Romanlara, cinsiyete, Müslümanlara ve Hristiyanlara yönelik önyargılar olarak gruplandırmaktadır.
Ayrımcılığın ortadan kaldırılması açısından; kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve ilgili diğer kişi ve kuruluşlar tarafından bütüncül, kapsayıcı, eşitlikçi ve şeffaf politikalar geliştirilmesi önem arz etmektedir. Bu çerçevede Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Roman Vatandaşlara Yönelik Strateji Belgesi (2023-2030) ve I. Aşama Eylem Planı (2023-2025) yayımlanmıştır. Söz konusu Strateji Belgesi ve Eylem Planına ilişkin olarak 2023/2 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Bu doğrultuda uluslararası düzeyde Romanların insan haklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla eğitimden istihdama, sağlıktan barınmaya ve eşitlik ilkesinin tesisinden ayrımcılıkla mücadeleye varıncaya kadar hayatın tüm alanlarında etkili politikaların ve stratejilerin geliştirilmesi elzemdir.
Temel misyonu insan onurunu temel alarak kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi olan Kurumumuz Romanlara yönelik her türlü ön yargının ve ayrımcılığın son bulduğu eşitlikçi bir toplum inşa edilmesi temennisiyle “Dünya Romanlar Gününü” kutlamaktadır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.