6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından otele yerleştirilen depremzedelerin, 14 Mayıs’ta gerçekleştirilen seçimlerden hemen sonra bulundukları otelden çıkarılmak istendiğine dair iddialar basına yansımıştır.
Seçme ve seçilme hakkı, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 21’inci maddesinde ve Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 25’inci maddesinde yer almakta ve evrensel bir hak olarak kabul edilmektedir. Anayasa’nın 67’nci maddesi ile güvence altına alınan seçme ve seçilme hakkı, demokratik toplumların en temel ilkelerden birisidir. Sosyal medyada deprem bölgesindeki seçim sonuçları üzerinden depremzede vatandaşlarımıza yönelik saygısız ve ayrımcı söylemler kabul edilemez niteliktedir.
Felsefi ve siyasi görüş temelinde ayrımcılık yasağı, kişilerin mevcut siyasi ilkeler, sistemler veya kurallar hakkında görüşlerini ifade etme veya gösterilerde bulunma veya en temel haliyle farklı bir görüş ya da ideolojiye sahip olmaları nedeniyle ayrımcılıktan korunmalarını sağlamayı amaçlamaktadır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi; Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme; Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi siyasi görüş temelinde ayrımcılığı açık şekilde yasaklamaktadır.
Anayasa’nın 10’uncu maddesi uyarınca herkes, siyasi düşüncesine bakılmaksızın kanun önünde eşittir. Kişilerin felsefi ve siyasi görüşleri sebebiyle ayrımcılığa maruz bırakılması, 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nun eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağını düzenleyen 3’üncü maddesi ile kesin olarak yasaklanmaktadır. 6701 sayılı Kanun’un ayrımcılık yasağının kapsamını düzenleyen 5’inci maddesinde sosyal yardım ve konaklama hizmetleri sunan kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttükleri faaliyetler bakımından bu hizmetlerden yararlanmakta olan kişi aleyhine ayrımcılık yapamayacağı hükme bağlanmıştır.
Hukuk devleti ilkesinin gereği olarak, kamu hizmeti sunumunda eşitlik ilkesinin gözetilmesi gerekmektedir. İddia edildiği şekliyle, ilgili Belediyenin, otele yerleştirilen depremzedelerin seçimlerden sonra siyasi görüşleri sebebiyle otelden çıkarılması girişiminde bulunması, eşitlik ilkesi ile siyasi görüş temelinde ayrımcılık yasağını güvence altına alan uluslararası ve ulusal düzenlemelere aykırılık teşkil etmektedir.
Uluslararası insan hakları hukuku, barınma hakkını temel bir insan hakkı olarak tanımaktadır. Bu bağlamda herkes, sürekli ve güven içerisinde hayatını devam ettirebileceği insan onuruna yakışır bir konutta yaşama hakkına sahiptir. Deprem gibi doğal afetler ise, dünyanın her yerinde barınma hakkına bir tehdit teşkil etmekte ve insanların geçici veya kalıcı olarak zorla yerinden edilmesine neden olmaktadır. 22 Mart 2012 tarihli ve 19/4 sayılı kararla Birleşmiş Milletler, afet sonrası barınma hakkına ilişkin olarak “Devletler ve ilgili aktörler, afet riskini azaltma, önleme ve hazırlıklı olma girişimlerinin yanı sıra afetlere müdahale ve kurtarmanın tüm aşamalarında yeterli bir yaşam standardı hakkının bir bileşeni olarak yeterli barınma hakkına saygı duymalı ve bu hakkı korumalıdır. Devletler bu konuda ulusal veya sosyal köken, mülk, doğum, ırk, renk vb. ayrım yapmaksızın yeterli barınma hakkına saygı duymalı ve onu korumaya ve yerine getirmeye çabalamalıdır.” hususlarını vurgulamıştır.
6 Şubat’ta ülkemizde meydana gelen depremler sonrasında kamu kurum ve kuruluşları tarafından depremzedelerin barınma ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak birçok tedbir alınmış; kamu misafirhaneleri, sosyal tesisler ve yurtlar gibi mekânlar depremzedelerin barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla tahsis edilmiştir. Bu kapsamda depremzedelerin barınma ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik alınan tedbirlere riayet edilmeyerek sunulan konaklama hizmetinin depremzedelerin demokratik toplumlarda en temel ilkelerden biri olan ve Anayasal güvenceye bağlanan seçme hakkını kullanması dolayısıyla siyasi görüşleri gerekçe gösterilerek devam ettirilmemesi, barınma hakkına müdahale niteliğinde olup eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağına aykırılık teşkil etmektedir.
Temel misyonu insan onurunu temel alarak kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi olan Kurumumuz, medyaya yansıyan söz konusu eyleme ilişkin resen inceleme kararı almış olup iddiaları yakından takip etmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.