e-Başvuru
Erişilebilirlik Menüsü
Depremzede Vatandaşlarımızın Çalışma Hakkına İlişkin Basın Açıklaması
Depremzede Vatandaşlarımızın Çalışma Hakkına İlişkin Basın Açıklaması
18.02.2023
A- A+

6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan büyük deprem felaketi neticesinde; Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerimizde çok ağır yıkımlar meydana geldiği için bölge halkı çevre illere taşınmaya mecbur kalmıştır. Depremin ardından konutların bir kısmı zarar görerek oturulamaz hale gelmiş, zarar görmeyen binalarda oturanlar ise depremin tekrarlaması endişesiyle konutlarından ayrılmışlardır. Kişisel konutların yanı sıra özel sektör ve kamuda birçok iş yeri, kurum ve kuruluşun zarar görmesi nedeniyle bölgede yaşayanlar evleri ile birlikte işlerini de kaybetmişlerdir. Tüm bu nedenlerle, depremden etkilenen bölgeler terk edilmeye başlanmıştır. Yerleşilen bölgelerde ise kişilerin hayatlarını devam ettirebilmeleri için yeni iş olanaklarına ihtiyaç duyulmaktadır.

Çalışma hakkı, herkesin arzu ettiği bir iş ve insan onurunu koruyacak bir gelir ile yaşamını sürdürmeyi güvence altına alan temel bir insan hakkıdır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmede herkesin işini seçme, adaletli ve elverişli koşullarda çalışma hakkı olduğu düzenlenmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 48’inci maddesinde de herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğu hüküm altına alınmıştır.

Türkiye’de deprem felaketi nedeniyle işsiz kalan kişilere yönelik birçok şirket ve kamu kurumu, istihdam projeleri oluşturarak bir an önce çalışma hayatına katılımlarını sağlamak için önemli çabalar göstermektedir. Tüm bu çabalara rağmen bazı kişi ve kurumlar tarafından depremzedelerin taşınmak zorunda kaldıkları illerde istihdam edilmemelerine yönelik açıklamalar yapıldığı görülmektedir. Afetler sebebiyle mevcut işlerini kaybetmiş insanların tekrar iş hayatına katılımını sağlamak, çalışma hakkı bağlamında öncelikli ele alınması gereken konulardan birisidir. Aksi yöndeki uygulamalar insan haklarına ve eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Bireylerin depremzede oldukları gerekçesiyle istihdamlarının önüne geçilmesi çalışma hakkının ihlaline sebebiyet verecektir.

6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nun “İstihdam ve serbest meslek başlıklı 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında; bilgilenme, başvuru, seçim kriterleri, işe alım şartları, çalışma süreçleri, çalışmanın sona erme süreçleri ile işle alakalı tüm süreçlerde Kanun’un 3’üncü maddesinde sayılan cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hâl, sağlık durumu, engellilik ve yaş temellerine dayalı olarak ayrımcılık yasaklanmaktadır.

Ayrımcılık yasağının iş ilanı, işyeri, çalışma şartları, mesleki rehberlik, mesleki eğitim ve yeniden eğitimin tüm düzeylerine ve türlerine erişim, meslekte yükselme ve mesleki hiyerarşinin tüm düzeylerine erişim, hizmet içi eğitim, sosyal menfaatler ve benzeri hususları da kapsayacağı 6701 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmektedir. Ayrıca serbest mesleğe kabul, ruhsat, kayıt, disiplin ve benzeri hususlar bakımından da ayrımcılık yasaklanmış olup 4857 sayılı İş Kanunu kapsamına girmeyen her türlü iş ve iş görme sözleşmeleri ile kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamında da yukarıdaki hükümlerin geçerli olacağı düzenlenmiştir.

Mezkûr hükümler doğrultusunda, Kurumumuza bugüne kadar hem özel sektörde hem de kamuda istihdam ve serbest meslek alanında iş ile ilgili bilgilenme, başvuru, seçim kriterleri, işe alım şartları ile çalışma ve çalışmanın sona ermesi süreçleri konusunda yapılan çeşitli başvurular ya da Kurumumuz tarafından yürütülen resen incelemeler bulunmaktadır. Kurumumuz; 2018/97, 2022/436, 2022/655 sayılı kararlarıyla istihdam sürecine ilişkin ayrımcılık iddialarını inceleyerek ilgili kurum ve kuruluşlar hakkında bu süreçte kişileri maruz bıraktıkları ayrımcı muameleler nedeniyle idari para cezasına karar vermiştir.

Bu kapsamda, 6701 sayılı Kanun uyarınca depremzedelerin işle ilgili süreçlerin hiçbirinde ayrımcılığa maruz bırakılmaması gerekmektedir. Çalışma hakkı bağlamında deprem bölgelerinden gelen kişilere istihdam süreçlerinde her türlü desteğin sağlanması ve herhangi bir ayrımcı muameleye maruz bırakılmamaları yetkili kişilerce göz önünde bulundurulması gereken önemli hususlardır. Kurumumuz; kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlar ile iş birliği içerisinde tüm bu süreçlerin takipçisi olacaktır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Paylaş :