Cumhuriyetin 100. Yılında
Türkiye’de İnsan Hakları
Sempozyumu
25-26 Ekim 2023, Ankara
Bugünün hukuk devleti ilkelerine riayet eden, insan haklarına saygılı devlet anlayışının tarihsel kökeni, sınırsız iktidara sahip otoritelerin hukuksal yapı ve kurallarla yetkilerinin kısıtlanmasına ve devlet karşısında bireyin güçlendirilmesine dayalı yönetim biçimlerinin ağırlık kazanmasında görülmektedir. Bu anlamda demokratik siyasallık, bir yanda devletin temel kurucu normu olan ulusal anayasalarla insan haklarının güvence altına alındığı, diğer yanda temel hak ve özgürlüklerin uluslararasılaşarak ulusal makamların ötesinde, uluslararası ve bölgesel koruma mekanizmalarının yetkilerinin devletlerce tanındığı insan hakları odaklı girift bir yapıya dönüşmüştür. İnsan hakları merkezli bu yaklaşım, devletlerin şekillenmesinde farklı derecelerde etkili olmuştur. Bu tarihsellik içerisinde dünyayı ve ulus devletleri şekillendirmeye devam eden temel hak ve özgürlükler, Cumhuriyeti ve demokrasi kültürünü besleyen, geliştiren ve karşılıklı olarak işlevselleştiren bir niteliğe sahiptir.
Cumhuriyet, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne dayanan, bireysel hak ve özgürlükleri korumak üzere tasarlanmış bir yönetim biçimidir. Bu açıdan ırk, renk, din ve dil gibi hiçbir ayrım gözetmeksizin her insanın sahip olduğu temel hak ve özgürlükler olarak tanımlanabilecek insan hakları, etkin bir siyasal sistem olarak Cumhuriyetin vazgeçilmez bir unsurudur. Cumhuriyet yönetimini karakterize eden demokratik süreç ve hukukun üstünlüğü ilkesi, devletlerin halka karşı sorumlu olmasını ve bireysel hak ve özgürlüklere saygılı bir biçimde kamusal görevlerini icra etmesini sağlamayı amaçlamaktadır.
Birinci Dünya Savaşı sonrası işgal edilen Anadolu’da, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları önderliğindeki Milli Mücadele başarıya ulaşmış ve bağımsızlığımız tüm dünyaya duyurulmuştur. 29 Ekim 1923 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözleriyle Cumhuriyet ilan edilmiştir. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte temel hak ve özgürlükler temelinde siyasi, sosyal ve hukuki reform süreçleri başlamıştır.
Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren Türkiye’de temel insan hakları ve özgürlükler alanında çeşitli reformlar sistematik biçimde gerçekleştirilmiş ve gerçekleştirilmeye devam etmektedir. Cumhuriyetin ilanının ardından kabul edilen 1924 Anayasası, kişi özgürlüğü, kanun önünde eşitlik, işkence yasağı, ifade özgürlüğü ve angarya yasağı gibi pek çok temel hakkı güvence altına almıştır. Cumhuriyetin erken dönemlerinde özellikle kadın hakları alanında elde edilen kazanımlar oldukça dikkat çekicidir. 5 Aralık 1934 tarihinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınması için 1924 Anayasası’nda değişiklik yapılarak kadınların siyasi sürece katılmalarının desteklenmesi, eşit temsil ilkesinin tesisinde hem dünyada hem de ülkemizde önemli bir eşiktir. İnsan hakları alanını etkin bir biçimde güvence altına almak amacıyla gerçekleştirilen tüm bu reformlar, anayasal ve yasal düzenlemelerle daha da güçlenmektedir. Nitekim “demokrasi ve hukukun üstünlüğü” ilkeleri doğrultusunda temel hak ve özgürlükler alanını güçlendirme yönündeki siyasal irade bir reform politikası olarak varlığını sürdürmektedir. Bu siyasal reform iradesi, Türkiye yüzyılının insan hakları ve demokratik siyasallık temelinde daha güçlü biçimde tahkim edilmesini olanaklı kılmaktadır.
Temel hak ve özgürlüklerin kullanımının ayrımsız her bir yurttaş için erişilebilir olmasını sağlamak amacıyla, insan hakları alanındaki normlaşmaya kurumsallaşma da eşlik etmiştir. Bu kapsamda Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Bakanlıklar bünyesinde insan haklarının korunmasını ve geliştirilmesini sağlamak amacıyla komisyonlar/birimler oluşturulmuştur. Ayrıca insan haklarının korunması ve geliştirilmesiyle yetkili müstakil kurumlar da tesis edilmiştir. Tarihsel süreç içerisinde Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarının güvence altına alınması çabalarını bölgesel ve uluslararası insan hakları koruma mekanizmalarının bir parçası haline getirerek daha da pekiştirmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana süregelen insan haklarının korunması ve geliştirilmesi yönündeki bu mücadele kolay olmamıştır. Sınırlarında yaşanan savaşlar ile diğer çatışmalar, kitlesel göçler, terör eylemleri, demokratik iradenin ortadan kaldırılmasına yönelik yapılan darbeler ve darbe girişimleri gibi uluslararası ve ulusal nitelikteki pek çok faktör insan hakları kazanımlarını dönem dönem sekteye uğratmıştır. Ancak Cumhuriyetin temel değerlerinden biri olan “insan haklarına saygılı devlet ilkesi”nin hayata geçirilebilmesi için toplumun her kesimi bireysel veya kolektif olarak çabalarını sürdürmüştür.
Bu kapsamda, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Cumhuriyetimizin 100. yılı vesilesiyle 25-26 Ekim 2023 tarihlerinde Ankara’da “Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye’de İnsan Hakları Sempozyumu” düzenleyecektir. Sempozyum, Cumhuriyetin 100. yılında, Türkiye’de yaşayan herkes için insan haklarını korumak ve geliştirmek, Türkiye yüzyılından beklentileri ve projeksiyonları ortaya koymak amacıyla çeşitli alanlardan akademisyenleri, araştırmacıları ve uzmanları bir araya getirmeyi amaçlamaktadır.
100. Yıl Sempozyumu Konu Başlıkları
25-26 Ekim tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilecek olan Sempozyum için “Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye’de İnsan Hakları” başlığıyla bağlantılı olarak aşağıda belirtilen konularda tebliğler sunulabilecektir.
* Medeni ve Siyasi Haklar
* Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Haklar
* Kolektif Haklar
* Sürdürülebilir Yaşam Hakları
* Demokratik Siyasallık ve İnsan Hakları
* Türkiye’de İnsan Haklarının Kurumsallaşma Tarihi
* İnsan Hakları Teorisi
* Hukuk Devleti İlkesi ve İnsan Hakları
* Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve İnsan Hakları
* Uluslararası İnsan Hakları Mekanizmaları ve Türkiye
Sempozyuma Katılım Koşulları
1.Tebliğ özetleri 400 kelimeyi geçmeyecek şekilde sunulmalıdır.
2.Tam metinler 3.000 kelimeden az, 10.000 kelimeden fazla olmayacak şekilde sunulmalıdır.
3.Tam metinlerin TİHEK Akademik Dergi yazım kurallarına göre yazılması gerekmektedir. (https://www.tihek.gov.tr/kategori/pages/Turkiye-İnsan-Haklari-ve-Esitlik-Kurumu-Akademik-Dergisi-Yayin-Kurallari)
4.Başkasının adına bildiri sunulamayacaktır. Bu nedenle Sempozyumda sunum yapacak kişinin yazar veya ortak yazar olması gerekmektedir.
5.Sempozyuma bir kişi en fazla 2 bildiri ile katılabilir.
6.Tebliğ özetleri ve tam metinler sempozyum@tihek.gov.tr adresine gönderilmelidir.
Önemli Tarihler
Bildiri Özeti Gönderimleri İçin Başlangıç Tarihi
3 Nisan 2023
Bildiri Özeti Gönderimleri İçin Bitiş Tarihi
12 Mayıs 2023
Kabul Edilen Bildirilerin Duyuru Tarihi
12 Haziran 2023
Sempozyum Programının İlan Tarihi
4 Ekim 2023
Sempozyum Başlangıç Tarihi
25 Ekim 2023
Sempozyum Bitiş Tarihi
26 Ekim 2023
Tam Metin Bildiri Gönderimi Bitiş Tarihi
25 Kasım 2023
İletişim Bilgileri
Pelin BABAOĞLU – Öğretim Görevlisi
+90 312 422 7854
Mücahit Yasin ZABUNOĞLU – İnsan Hakları ve Eşitlik Uzman Yardımcısı
+90 312 422 7968
sempozyum@tihek.gov.tr
Sempozyum programını görüntülemek için tıklayınız...
Kurumumuz Sempozyum şartlarında her türlü değişiklik yapma hakkını saklı tutmaktadır.