Son günlerde sosyal medya ve çeşitli haber kanallarında birçok bankanın, belli bir tutarın altında para çekme-yatırma, fatura ödeme, EFT gibi işlemleri yapmak üzere müşterilerini ATM’lere yönlendirdiği ve bazı bankaların artık 10 bin lira altındaki işlemlerin vezneden yapılmasını tamamıyla yasakladığına yönelik haberler yer almaktadır. Söz konusu haberler, kamuoyunda şubeyi daha güvenli bulduğu için bankacılık işlemlerini şubelerden yapan yaşlıların bu uygulama nedeniyle hak ihlallerine maruz kalabilecekleri ve mağduriyet yaşayabileceklerine yönelik endişelere neden olmuştur. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu olarak söz konusu düzenlemenin gerekli önlemler alınmadığı takdirde yaşlıların bankacılık hizmetlerine erişmeleri açısından ayrımcılık oluşturacak bir pratiğe dönüşebileceğini belirtmek isteriz.
Yaşlılık, biyolojik süreç içerisinde tüm insanların yaşayacağı kaçınılmaz bir döneme tekabül etmektedir (TİHEK, Türkiye Yaşlı Hakları Raporu, 2022, s. 23.). Birleşmiş Milletler (BM) Yaşlanma Açık Uçlu Çalışma Grubu tarafından gerçekleştirilen son toplantılarda, yaşlıların haklarını ve onurunu korumak ve geliştirmek için uluslararası yasal araç önerilerinin geliştirilmesine yönelik adımların atılması ve bu süreçte sivil toplum kuruluşlarının, ulusal insan hakları kurumları ve diğer tüm paydaşların sürece aktif katılımlarının gerekliliği üzerinde durulmuştur (Bachelet; UN High Commissioner for Human Rights, 2022). BM Genel Kurulu dünyada yaşlı nüfusun artması ile birlikte ortaya çıkan sorunlara dikkat çekmenin gerekli olduğunu kabul ederek üye ülkelerle istişare içinde örgütlenmeye karar verilmiştir (BM Genel Kurulu, 14/12/1978 tarihli 33/52 sayılı Kararı). Bu amaçla 1982 yılında üye ülkeler ve ilgili alanda uzman kuruluşların katılımı ile yaşlanma konusuna dünya genelinde dikkat çekmek üzere Viyana’da ilk Dünya Yaşlılık Asamblesi düzenlenmiştir. Burada yaşlıların ekonomik ve sosyal güvenliğinin yanı sıra ulusal kalkınmaya katkıda bulunma fırsatlarını garanti etmeyi amaçlayan uluslararası bir eylem programı başlatmak üzere çalışmalar gerçekleştirilmiştir (TİHEK, Türkiye Yaşlı Hakları Raporu, 2022, s. 26, 27.). Yaşlanma ile ilgili politikaların ve programların formüle edilmesi için bir temel sağlayan, yaşlanmayla ilgili ilk uluslararası araç olan Viyana Uluslararası Yaşlanma Eylem Planı; hükûmetlerin ve sivil toplum kuruluşlarının nüfusun yaşlanmasıyla etkili bir şekilde başa çıkmalarını sağlamak ve yaşlıların gelişme potansiyeli ile bağımlılık ihtiyaçlarını karşılama kapasitelerini güçlendirmek amacıyla hazırlanmış, BM Genel Kurulu tarafından 1982 yılında onaylanmıştır (BM Genel Kurulu 1982 tarihli ve 37/51 sayılı Kararı).
Ülkemizde yaşlılar gerek Anayasa gerekse yasalarla özel olarak korunması gerekenler arasında yer almaktadır. Anayasa’nın 61’inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre: “Yaşlılar, Devletçe korunur, Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir.” Bu düzenleme, Devlete yaşlıların korunması ve yaşlıların insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesini sağlanması yükümlülüğünü getirmiştir. Bu kapsamda kanuni düzenlemeler ile yaşlılığın gerektirdiği farklı ihtiyaç ve gereksinimlere sosyal devlet ekseninde ulaşılması mümkün olacaktır. 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nun 3’üncü maddesinde hukuken tanınan hak ve hürriyetlerden yararlanmada “cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hâl, sağlık durumu, engellilik ve yaş” temellerine dayalı ayrımcılık yasaklanmıştır.
Pek çok yasal düzenlemeye rağmen toplumsal ve kültürel değerlerimizi geçmişten geleceğe taşıyan yaşlılara yönelik algıların son dönemde değişime uğradığı, özellikle yaşlıların çağa ayak uyduramadıkları, değişmez ve aileye yük oldukları şeklindeki ön yargıların ortaya çıktığı görülmektedir. Yaşlıların istihdam, emeklilik, sosyal ve kamusal hizmetlere erişim gibi birçok alandaki sorunları halen çözüm bekleyen alanlar olarak dikkat çekmektedir.
Yaşlı hakları söz konusu olduğunda görünüşte ayrımcı olmayan uygulamaların dolaylı ayrımcılığa yol açma riskinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bu çerçevede yaşlı haklarına yönelik sorun alanları gerek sosyo-ekonomik gerekse de insan hakları açısından derin kırılmalara yol açmaktadır. Bundan ötürü yaşlı haklarına yönelik sorun alanları multidisipliner bir yaklaşımı gerekli kılmaktadır (TİHEK, Türkiye Yaşlı Hakları Raporu, 2022, s. 3.).
Temel misyonu insan onurunu temel alarak kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi olan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu olarak bankaların şube işlemleri için getirmiş olduğu 10 bin liranın altındaki işlemlere yönelik sınırlamaların yaşlılar açısından gündeme getirebileceği ayrımcı sonuçları yakından takip edeceğimizi bildiriyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.