Kadına yönelik şiddetin insan hakları ihlali boyutunun ele alınması ve kadına yönelik şiddet olgusuna dünya genelinde dikkat çekilmesi amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu tarafından 25 Kasım "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" olarak belirlenmiştir.
Kadına yönelik şiddet; kadınların fiziksel, ruhsal, sosyal ve ekonomik açıdan zarar görmesine ve onurunun zedelenmesine neden olmaktadır. Ancak kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet yaygın bir sorun olmaya devam etmektedir. BM verilerine göre küresel ölçekte her üç kadından biri şiddetin değişik biçimlerine maruz kalmaktadır. Kadınlar başta evlerinde, iş yerlerinde ve kamusal alanlarda olmak üzere yaşamın her alanında şiddetin çeşitlenen biçimlerinde maruz kalabilmektedir. Dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan savaşlar ve iç çatışmalar, kadınları ve kız çocuklarını şiddet karşısında daha da kırılganlaştırarak temel insan haklarının ihlal edilmesine yol açmaktadır.
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü olarak kabul edilen bugün de Gazze’de, kadına yönelik şiddetin en acı örnekleri yaşanmaya devam etmektedir. İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinde uluslararası insan hakları müktesebatı ve insancıl hukuk normlarına aykırı bir biçimde Gazze halkına karşı başlatmış olduğu saldırılar sonucunda, kadınların onurlarına ve haklarına yönelen ihlaller korkunç boyutlara ulaşmış, binlerce kadın insanlığa karşı işlenen suçların kurbanı olmuştur.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından Gazze’de sağlık tesislerinin hasar görmesi, kitlesel yer değiştirme, su ve elektrik alt yapılarının çökmesinin yanı sıra gıda ve ilaca sınırlı erişim dolayısıyla anne ve çocuk sağlığı hizmetleri verilemediği, bölgede tahminen 50.000 hamile kadının bulunduğu, her gün yaklaşık 180 doğumun olduğu, tıbbı bakım eksikliği nedeniyle anne ölüm oranlarında artış beklendiği ve saldırıların psikolojik etkisinin de ölü veya prematüre doğumlara yol açtığı paylaşılmıştır.
BM Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesinin 30 No.lu Genel Tavsiye Kararında; “silahlı çatışmalar dahil olmak üzere tüm insani krizlerde uluslararası insancıl hukuk ile ceza hukukunun ilkeleri doğrultusunda kadın haklarının güvence altına alınması gerektiği belirtilerek işgal bölgelerindeki kadınların her türlü şiddet biçimine karşı korunmaları, hamile ve yeni doğum yapan kadınlar için yardımlara serbest geçiş imkanı verilmesi, hamile ve yedi yaşın altında çocuğu olan annelerin korunması için güvenli bölgelerin oluşturulması gerektiği” vurgulanmıştır. Buna karşın Gazze’de saldırıların ortasında kalan kadınlara belirtilen hakların hiç biri sağlanmamış ve uluslararası insancıl hukuk adeta yok sayılmıştır.
Temel misyonu insan onurunu temel alarak kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi olan Kurumumuz, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle kadına yönelik şiddetin son bulduğu bir dünya temennisiyle, tüm kurumsal aktörleri kadınlara yönelik insan hakları ihlalleri karşısında etkin bir rol üstlenmeye davet ediyor, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününü kutluyoruz.