e-Başvuru
Erişilebilirlik Menüsü
İsrail'in Ateşkesi Bozması Sonrasında Gazze Şeridi'nde Devam Eden Saldırılara İlişkin Basın Açıklaması
İsrail'in Ateşkesi Bozması Sonrasında Gazze Şeridi'nde Devam Eden Saldırılara İlişkin Basın Açıklaması
09.04.2025
A- A+

7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail, Gazze başta olmak üzere Filistin’deki sivillere yönelik pek çok insan hakkı ihlali gerçekleştirmiş, insancıl hukuk ilkelerini hiçe sayarak masum sivillere saldırılar düzenlemiştir. Bir yılı aşkın süredir devam eden saldırılara son verilmesi amacıyla 19 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe giren ateşkes, 18 Mart 2025 tarihinde İsrail tarafından fiilen ihlal edilmiş ve Gazze Şeridi başta olmak üzere Filistin’de birçok hava saldırısı gerçekleştirilmiştir. Yerinden edilen sivillerin sığındığı çadırlara yönelik hava saldırıları sonucunda başta yaşlı, kadın ve çocuklar dâhil olmak üzere birçok masum insan hayatını kaybetmiştir.

Ateşkesin sonlandırıldığı günden itibaren İsrail’in gerçekleştirdiği saldırılar devam ederken, saldırılar neticesinde hayatını kaybeden ve yaralanan sivillerin sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. Saldırılarda yerinden edilen insanların sığındığı çadırlar, sivillerin bir arada bulunduğu bölgeler, sağlık görevlilerinin veya basın mensuplarının bulunduğu alanlar hedef alınmaktadır. Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), 23 Nisan 2025’te yapmış olduğu açıklamada Güney Gazze'de Nasser Hastanesi cerrahi bölümünün vurulması ve alev alması sonucu çok sayıda can kaybı bildirmiştir. Aynı tarihte İsrail güçlerinin saldırıları sonrası yaralılara yardıma giden sağlık görevlileri, sivil savunma personelleri ve bir BM personelinin bulunduğu ambulansa yönelik gerçekleştirilen saldırı neticesinde 15 kişi hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybeden kişiler İsrail yetkilileri tarafından toplu mezarlara gömülmüştür. OCHA 30 Mart 2025 tarihinde, Refah'taki Tel al-Sultan bölgesinde 15 acil durum ve yardım ekibinin ölü bedenlerine ulaşıldığını bildirmiştir.

7 Nisan 2025 tarihinde Han Yunus’ta Nasser Hastanesi yakınlarında bulunan basın mensuplarının bulunduğu çadıra düzenlenen saldırı sonucunda gazeteci Ahmed Mansur hayatını kaybetmiştir. Çatışma bölgelerinde haber yapan gazeteciler, uluslararası insancıl hukuk kuralları uyarınca sivil olarak kabul edilmektedir. Basın mensuplarına yönelik saldırılar, insancıl hukuk ilkelerinin ihlalini oluşturduğu gibi başta yaşam hakkı olmak üzere ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkının da ihlaline sebebiyet vermektedir.

Öte yandan BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tarafından yapılan açıklamaya göre 2 Mart 2025 tarihinden itibaren Gazze’ye hiçbir insani yardımın geçişine izin verilmemektedir. Gazze’de yaklaşık 60.000 çocuk yetersiz beslenme nedeniyle ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıyadır. 2 Mart 2025’ten bu yana hiçbir insani yardımın geçişine izin verilmemesi, bölgeye su ve elektrik tedarikinin kesilmesi ve sınır kapılarının kapalı tutulması krizin ulaştığı boyutu ortaya koymaktadır. İnsani yardımların engellenmesi suretiyle siviller adeta ölüme terk edilmektedir. Roma Statüsü’nün “Soykırım” başlıklı 6’ncı maddesi uyarıncafiziksel olarak kısmen ya da tamamen yok etmek kastıyla, grubu ağır yaşam koşullarına maruz bırakmak…” da soykırım eylemi olarak kabul edilmektedir.  

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu olarak yaşanan vahşeti bir kez daha şiddetle kınıyor; insani yardımların, su ve elektrik tedarikinin kesilmesi uygulamalarına derhal son verilmesine yönelik çağrımızı yineliyoruz. Bu insanlık dışı saldırılar karşısında acil ve etkin biçimde harekete geçilmesi ve bölgede devam eden hak ihlalleri ile savaş suçlarının durdurulması ve kalıcı barışın tesisi için uluslararası toplumun tüm aktörlerini daha etkili bir rol üstlenmeye davet ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Paylaş :
©TİHEK Tüm hakları saklıdır.