İsrail’in bugün Gazze’de sivillerin bulunduğu Nusayrat Mülteci Kampında bulunan bir pazar yerini hedef alması neticesinde çok sayıda sivil can kaybı yaşanmıştır. İsrail’in son günlerde durmaksızın ibadethaneler, hastaneler, okullar ve pazar yerleri gibi sivillerin bulunduğu bölgeleri bombalaması uluslararası insan hakları ve insancıl hukuka aykırı biçimde bir vahşete dönüşmüştür. İsrail’in çocuk, yaşlı ve kadın ayrımı gözetmeksizin sivilleri hedef alması, masum Filistin halkını yaygın ve sistematik biçimde öldürmesi, büyük çoğunluğunu göç etmeye zorlaması, hangi dine ait olduğu fark etmeksizin kadim ibadethaneleri yok etmesi ve Gazze’nin alt yapısını tahrip etmesi apaçık bir insanlık suçudur. Dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen bu eylemlerin faillerinin uluslararası ceza hukuku anlamında sorumluluğu bulunduğunun bilinmesi gerekmektedir.
İsrail’in Filistinli sivillere yönelik bir devlet politikası olarak yürüttüğü sistematik, kuşatıcı ve yok etmeyi amaçlayan bu orantısız şiddet eylemleri bir savaş suçu oluşturmaktadır. Bu noktada Birlemiş Milletler (BM) üyesi devletler başta olmak üzere tüm uluslararası kurum ve kuruluşların bu tarihi trajedi karşısında insanlık onurunu ve insan haklarını muhafaza etmek için daha yapıcı bir tavır alması gerekmektedir.
Gazze’de sivil halka yönelik sistematik yürütülen ve savaş suçu teşkil eden bu şiddet eylemlerini Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu olarak telin ediyor ve devletleri, uluslararası kuruluşları ve uluslararası toplumu bu vahşet karşısında daha dirayetli biçimde duyarlılık göstermeye davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.