e-Başvuru
Erişilebilirlik Menüsü
28 Şubat Postmodern Darbesi’nin 28. Yıl Dönümüne İlişkin Basın Açıklaması
28 Şubat Postmodern Darbesi’nin 28. Yıl Dönümüne İlişkin Basın Açıklaması
28.02.2025
A- A+

Türk siyasi tarihinde seçilmiş hükümetleri, bireyleri, grupları ve sivil toplumu hedef alarak hukukun kurulu düzenini ilga etmeye çalışan darbeler ve darbe girişimleri; insan haklarını birçok yönden ihlal ve tehdit etmektedir. Milli Güvenlik Kurulu tarafından alınan kararlar ile 28 Şubat 1997 tarihinde başlayan ve “Postmodern Darbe” olarak adlandırılan 28 Şubat süreci; eğitim hakkı, çalışma hakkı, ayrımcılık yasağı, adil yargılanma hakkı, örgütlenme özgürlüğü ve siyasi katılım hakkı başta olmak üzere birçok hak ve özgürlüğün ihlal edilmesine yol açmıştır. Türk siyasi tarihinde derin toplumsal travmalara yol açan bu süreçte çok sayıda yurttaş, din ve inançlarından dolayı haksız uygulamalara ve ayrımcılığa maruz bırakılmış; kadınlar başörtüleri nedeniyle gerek din ve inanç gerek cinsiyet temelinde ayrımcılığa uğramışlardır.

Ayrımcılık yasağı, uluslararası insan hakları müktesebatının merkezinde yer almakta; din ve inanç temellerinde ayrımcılık yasaklanmaktadır. Benzer biçimde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10’uncu maddesine göre “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” Öte yandan din ve vicdan hürriyeti de uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuat kapsamında güvence altına alınmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9’uncu maddesine göre “Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir; bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, kamuya açık veya özel ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir. Küresel ölçekte din ve vicdan hürriyetini güvence altına alan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi gibi diğer uluslararası düzenlemeler de bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Din ve vicdan hürriyeti” başlıklı 24’üncü maddesine göre ise “Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.” Bu kapsamda kişilerin farklı dinlere mensup olabilmeleri ve farklı vicdani kanaatler taşıyabilmeleri, bireylerin sahip olduğu temel haklar arasında yer almaktadır ve bu farklılıkların ayrımcı uygulamaların gerekçesi olamayacağı vurgulanmıştır.

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun (TİHEK) temel misyonu; insan onurunu temel alarak insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi, işkence ve kötü muameleyle etkin mücadele etmektir. Bu doğrultuda TİHEK olarak; 28 Şubat Postmodern Darbesi’nin 28. yıl dönümünde yaşanan hak ihlallerini kınıyor, bir daha benzer mağduriyetlerin yaşanmamasını temenni ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Paylaş :
©TİHEK Tüm hakları saklıdır.