Darbe girişimleri, demokratik hukuk devletlerinde milli irade tarafından seçilmiş hükümetleri askeri müdahalelerle devirerek yönetimi zorla ele geçirmeyi hedeflemektedir. Bu türden darbe girişimleri, toplumsal sözleşme niteliğindeki Anayasa’nın yok sayılmasına yahut askıya alınmasına sebebiyet vermektedir. Halkın iradesini yok sayan ve temel hak ve özgürlüklerin ihlaline neden olan bu hukuk dışı müdahaleler, sivil toplumun gelişme hakkının da ihlal edilmesine yol açmaktadır. Uluslararası düzeyde ülkelerin modern demokratik kimliklerine yönelik itibar kaybına yol açan her bir darbe girişimi, siyasi ve ekonomik anlamda gerilemelere de sebebiyet verebilmektedir.
15 Temmuz 2016 tarihinde, milletimizin iradesine ve demokrasiye karşı gerçekleştirilen hain darbe girişimi, ülkemizin demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Bu menfur girişim, yalnızca demokratik düzeni hedef almakla kalmamış, aynı zamanda başta yaşam ve özgürlük hakları olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kullanımını haleldâr etmiştir. Bu menfur darbe girişimi; sosyolojik, psikolojik ve ekonomik etkileriyle de millet hafızasında derin yaralar açmıştır. 15 Temmuz’da gerçekleştirilen hain darbe girişimi, Türkiye’nin demokratik düzenini yıkmayı hedeflemişse de milletimizin azmi ve kararlılığı sayesinde bu hain plan başarısızlığa uğratılmıştır. Demokrasiye olan inanç, temel hak ve özgürlüklerin korunmasının en güçlü teminatı olmuştur.
Bu vesileyle, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu olarak hain darbe girişimi sırasında hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. 15 Temmuz, milletimizin iradesinin ve demokrasimizin zaferidir. Bu zafer, temel hak ve özgürlüklerin korunması ve savunulması konusundaki kararlılığımızı bir kez daha pekiştirmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.