Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu tarafından 1989 yılında alınan karar sonrası her yılın 13 Ekim günü “Dünya Afet Risklerinin Azaltılması Günü” olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda her 13 Ekim’de, dünya çapındaki insanların ve toplulukların afetlere maruz kalma durumlarını azaltmaları ve karşılaştıkları riskleri önlemenin önemi konusunda farkındalık yaratılması amaçlanmaktadır.
“Afet Riski”, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Açıklamalı Afet Yönetimi Terimleri Sözlüğü’nde: “belirli bir tehlikenin, gelecekte belirli bir zaman süresi içinde meydana gelmesi hâlinde, insanlara, insan yerleşmelerine ve doğal çevreye, bunların zarar veya hasar görebilirlikleri ile orantılı olarak oluşturabileceği kayıpların olasılığı.” şeklinde tanımlanmaktadır.
BM tarafından afet risklerinin belirlenmesi ve bu risklerin en aza indirgenmesi amacıyla çeşitli politikalar ortaya konmuştur. 2005-2015 yılları Doğal Afet Risk Azaltımı On yılı olarak ilan edilmiş ve Hyogo Çerçeve Eylem Planı (Hyogo Framework for Action – HFA) yayımlanmıştır. 2015 sonrası ise Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi (2015-2030) paylaşılarak afet riskinin maruz kalma, savunmasızlık ve tehlikenin özelliklerine ilişkin tüm yönleriyle daha iyi anlaşılması; ulusal platformlar da dâhil olmak üzere afet risk yönetişiminin güçlendirilmesi; paydaşların ve bu paydaşların rollerinin tanımlanması; yeni risklerin oluşmasını önlemek için riske duyarlı yatırımların mobilizasyonu; sağlık konusundaki altyapının, kültürel mirasın ve çalışma alanlarının dirençli kılınması; uluslararası iş birliği ve küresel ortaklığın güçlendirilmesi gibi alanlarda çalışmalar yapılarak afet riskinin azaltılması amaçlanmıştır.
Ülkemizde afet riskine yönelik faaliyetler AFAD koordinasyonunda yapılan çalışmalarla gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda, ülke geneli için Türkiye Afet Risk Azaltma Planı (TARAP) ve 81 ilde yereli güçlendiren İl Afet Risk Azaltma Planları (İRAP) gibi çalışmalar yürütülmektedir.
Türkiye, pek çok afet türünün önemli sıklıkta yaşandığı bir ülkedir. Deprem, heyelan, sel ve çığ gibi birçok doğa kaynaklı afetin yanı sıra jeopolitik konumu nedeniyle beşeri kaynaklı afet diyebileceğimiz insani krizlerle de sıkça karşı karşıya kalabilmektedir. Son olarak ülkemizde, 6 Şubat 2023 tarihinde 9 saat aralıklarla gerçekleşen ve merkez üsleri sırasıyla Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesi ve Elbistan ilçesi olan, 7,7 ve 7,6 büyüklüklerinde iki büyük deprem felaketi yaşanmıştır. Asrın felaketinde 50.000’den fazla insan hayatını kaybetmiş, 100.000’i aşkın kişi yaralanmıştır. Deprem felaketi nedeniyle yarım milyondan fazla bina hasar almış, bölgede iletişim ve enerji alt yapısı zarar görmüş ve büyük maddi kayıplar meydana gelmiştir.
Afetlerin yıkıcı etkileri, insan hakları üzerinde onarılması güç zararlara neden olabilmektedir. Bu afetlerin meydana geldiği bölgelerde; özellikle sağlık, eğitim, barınma ve çalışma hakkı gibi hakların kullanımı, mücbir sebeplerden ötürü sekteye uğrayabilmektedir. Dolayısıyla afet risklerinin azaltılması hem insanların sahip oldukları güvenli bir ortamda yaşama hakkı hem de afetler sonrası ortaya çıkabilecek olan insan hakları sorunları nedeniyle önemli bir husustur.
Temel misyonu insan onurunu temel alarak kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi olan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu olarak, 13 Ekim Dünya Afet Riskini Azaltma Günü vesilesiyle 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor ve afetlere karşı tedbirli toplumlar inşa etmenin bir insan hakkı olduğunu vurgulayarak bu günün amacına ulaşmasını temenni ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Paylaş