İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana uluslararası hukuka ve taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı biçimde hastane, eğitim kurumu ve ibadet yeri fark etmeksizin Filistin’de masum sivillere yönelik gerçekleştirdiği şiddet olayları ve insanlığa karşı suç teşkil eden saldırılarıyla insani krizi derinleştirmekte ve geri dönüşü mümkün olmayacak bir tahribata yol açmaktadır. Uluslararası insancıl hukuk gereği çatışmaların yıkıcı etkilerinden korunması gereken sivil nüfus ise saldırıların merkezinde kalmaktadır.

Anadolu Ajansı’nın 24 Temmuz 2024 tarihli haberinde; İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarının 292’nci gününde devam ettiği ve İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 39 bin 145’e, yaralananların da 90 bin 257’ye yükseldiği aktarılmaktadır(1). İsrail’in saldırıları neticesinde hayatını kaybedenlerin çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturmaktadır. Tüm bu yaşanan insani krizlere rağmen Netanyahu’nun BM’nin merkezinin bulunduğu Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), ABD Kongresinde konuşma yaptığı haberleri yazılı ve görsel medyaya yansımıştır(2). Ayrıca İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde konuştuğu sıralarda İsrail’in Filistinlilere yönelik Gazze’deki katliamının sürdüğü de basında yer almıştır.(3).

Uluslararası Adalet Divanı’nın 19 Temmuz 2024 tarihinde açıkladığı istişari görüşte özetle; “İsrail’in Filistin topraklarındaki varlığının hukuka aykırı olduğu, bu yasa dışı eyleme bir an önce son vermesi gerektiği, Filistin topraklarında tüm gerçek ve tüzel kişilere verilen zararın tazmin edilmesi gerektiği, tüm devletlerin İsrail’in Filistin topraklarındaki yasa dışı varlığından kaynaklanan durumu yasal olarak tanımama, bu durumun sürdürülmesine yardım ve destek vermeme yükümlülüğü altında olduğu, ayrıca BM’de dâhil olmak üzere uluslararası kuruluşların da İsrail’in Filistin topraklarındaki yasa dışı varlığından kaynaklanan durumu yasal olarak tanımama yükümlülüğünün bulunduğu” ifade edilmiştir(4).

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu olarak, İsrail tarafından Gazze’deki sivil halka yönelik sistematik ve yaygın bir şekilde gerçekleştirilen ve Roma Statüsü kapsamında savaş suçu teşkil eden saldırıları bir kez daha telin ederek, aynı zamanda BM’nin merkezinin de bulunduğu ABD’nin yasama organında İsrail Başbakanı Netanyahu’nun konuşmasının alkışlarla karşılanmasını insani değerler, uluslararası insan hakları hukuku ve dünya demokrasinin geleceği açısından endişeyle takip ediyor, uluslararası toplumun tüm aktörlerini Gazze’de yaşanmaya devam eden hak ihlalleri karşısında daha etkili bir rol üstlenmeye davet ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.